Salı Sofrası, Eller yukarı
Sakaryaspor Serdar Bozkurtlarla bir adım öne çıkamadı. Yazık oldu verilen paralara, yazık oldu Murat Balabana. İki teknik adam arasında gram fark yok. Hatta bizim çocuğumuz Serdar Bozkurt’a biraz daha ağır basar görüşü bana ait bir görüş. Bu gün ortaya çıkan bu manzaranın yeşil siyah sorumlusu gitmeye hazırlanan yönetimdir. Elazığda zayıf Elazığ önünde şov yapanlar, Ligin ilk yarısında dört attığı grubun en cılız takımına kaybetmek, büyük paralarla inşa edilen bu gun ki oyuncu grubuna hiç ama ,hiç yakışmadı. Gidecek yönetim bu yenilgiye fazla üzülmesin, maazallah siz bu maçada galibiyet primi verirdiniz. He yahu iç saha yenilgisine sizin yönetim kitabınızda ceza var mı? Varsa bu sistemi devreye koyun. Yok, yok nereden bakarsanız bakın , bu oyuncu grubu ,kalitesinin karşılığını santra noktasına koyamıyor. Hafifletici sebeb, acaba diyorum akılları yapılacak olan kongrede mi? Öyle olsa bile size ne be ,siz işinize bakıp aldığınız paranın karşılığını vereceksiniz. Ve bu yenilgi sonrası aldı mı bir ilk beş telaşı. Şimdi dört takımı dışarıdan çok yakından takip eden bir Bodrum tehlikesi kapıya dayandı. Eğer Bodruma yakalanırsak varya, ikili averajda onların bize üstünlüğü olduğuna şimdiden dikkat çekelim. Bu hafta Serik Belediyesine gidiyoruz. Bodrum düşmesi kesin gibi gözüken Elazığspora gidiyor. Kırşehir, Etimeskuta ,Kırşehir ,Pendik deplasmanına gidecek. Bu maçların sonuçları ilk beşin nabzına yeni şekil verecek karşılaşmalar olarak gözüktüğü için aldım benim sofranın üstüne koydum.
BAŞKAN KİM OLACAK?
Sakaryaspor bu hafta içinde çoğunluğa bakılmaksızın 300 kişi ile sınırlı bir kongre yapacak. Cumhur Genç ve Uğur Akkuş Başkan adayı gibi gözüküyorlar. Uğur Akkuş iddialı, Sakaryaspora vereceği paraları almayacağını söyleyen, Sakaryasporun hedeflerini üç ana başlıkta toplayan Uğur Akkuşa Başkanlık forması verilir mi? Bana gelen bilgilerde, yeni Başkanın adı Cumhur Genç olarak geçiyor.. Siyaset bunun neresinde, kim illa Cumhur Genç diyor ? Bu soruların karşılığını benden öğrenemezsiniz. Benim bildiğim kongre her türlü hesap yapılarak, Cumhur Genç’in kazanması adına taşlar ,kongre evine kadar taşınmış. Sizin anlayacağınız demokratik olmayan kongrenin Başkanı , Cumhur Genç olarak kulaktan kulağa servis edilmiş durumda. Bu işi buraya taşıyanlara hatırlatmak isterim ,Uğur Akkuş neden antibatikdir? Neden yapacakları ,yapmak istedikleri dikkate alınmıyor? Bakın sizce sebebi ne olursa olsun, Uğur Akkuşun önüne set çektiğiniz sürece o Sakaryasporun her başı sıkıştığında bu şehirde anılmaya, care olarak görülmeye devam edecektir. Ne diyelim ,vardır büyüklerimizin bir bildiği diyerek güzel bir kongre temennisi ile bu konuyla ilgili bana ait düşüncelerin üstünü örtüyorum.
BAL LİGİNİN AKİBETİ NE OLACAK?
Bal ligine yine Corono Rotarı geldi. Mayıs ayına sarkan yeni bir süreç önümüze kondu. Ben bu erteleme kararının olabileceği triyosunu ,yaklaşık on beş gün önce almıştım. Hatta bu konuyu Karasu Öncü Spor müdürü Ramazan Marmara ile de paylaşmıştım. Elimde sağlam veri olmadığı için, Ramazan Marmara’ya kesin net yanıt verememiştim. Gelin görün ki o gün için alt yapısı olmayan haber bu gün gerçek oldu. Takımlar harıl harıl çalışa dursun ,artan vakalar sonrası Bal ligi yine zorunlu olarak ileri bir tarihe kaydırıldı. TFF gelen baskılara bakarak nabza göre şerbet veriyor desem ,yurd dışındanda buna benzer haberler alıyorum. Örneğin Almanya’da çalışan ,yıllardır Köln’de ikamet eden bir zamanlar maçını yönettiğim bu şehrin insanı ,eski Tacspporlu Ertan Gökmenle konuştum, oradada Bal ligi ayarında olan karşılaşmalara Coronodan dolayı, Mayıs ayı sonuna kadar erteleme gelmiş. Ertan Gökmen hocam , belki Almanya’da bu lig oynatılmayacak diyerekte ,olması muhtemel bir bilgiyi önüme koydu. Avrupa’ya göre Corono ayarlarını yapan benim ülkemde de Bal ligi ertelenirse ben şaşırmam, sizde şaşırmayın. Baksanıza Corono vakalarındaki artışa. Ona göre Bal ligine ayar vermeye çalışa duralım Corono dur durak bilmiyor. Aşağıdaki bu haftaki yazımı dikkatlice okursanız ,Corono Türkiye’de neden önlenemez bir yükseliş sergili, yor, ne den vaka sayısı artıyor bu konuda bilgilenebilirsiniz.
KALECİ
Bir takım için bir kaleci bazen bir takım gibidir. Türk futbolu geçmiş yıllarda iyi kaleciyi hep dışarıda arayan bir ülkeydi. Bu gün o tapu yıkıldı. Sanırım bu sezon itibarıyla GS ,Hatay, Karagümrük dışında tüm takımlarımızın kalelerinde Türk gençleri eldiven giyiyor. Son olarak Trabzon-Kayseri maçında 19 yaşındaki Doğan yaptığı kurtarışlarla gelişen Türk kaleciliğini bir kez daha gündeme taşıdı. Trabzonlu ( Uğurcan ) FB li ( Altay ) Göztepeli ( İrfan ) Kayserisporlu ( Doğan ) Rizesporlu (Gökhan) Beşiktaşlı ( Ersin ) gibi isimlere yenileri eklenmek adına gün sayıyor. Türk kalecilerdeki bu patlama, hem takımlarımızı, hem de Milli takımımızın bu konuda elini kuvvetlerinden önemli bir gelişmedir. Bu konuda kaleci antrenörlerini, bu konuda bu kalecilere şans veren kulüplerimiz kutlamak gerek. Umarız kaleci çıkışı, diğer oyuncu gruplarına da yansır.
ORKESTRA ŞEFİ GİBİ ( YAŞAR ZIMBA)
ASKF Olağan Genel kurulu Corono tedbirleri ve hastalık korkusuyla sönük geçti diyebilirim. Ne Sakarya’nın nede ülkenin gündemi kongreler olmadığı için, ASKF nin üç yıl önce tüzük tadilatı nedeniyle Genel merkez seçimlerinin önüne çekilen Kongresi ,tek aday ve tek liste ile yapıldı. Delegelerin çoğunluk sağlamak ve Divanın sunduğu her şeye el kaldırmak adına hazır bulunduğu Kongreyi izlerken şöyle bir kanıya vardım ; Yaşar Zımba ASKF koltuğunu iyi kapatan ,Tek adamlığı iyi kullanan bir Orkestra şefi gibi. Özetle, karşısına aday çıksada kazanırdım havasında olan Zınba ,Kongre konuşmasına bazı kesimlerce eleştirilen, Tüzük tadilatını anlatarak başladı. Kulüpleri rahatlatan açıklamasında ise devletin Spor bakanlığı eliyle takımlara yapacağı yardımı anlatırken alkışı buradan kaptı. Sonuç Zımba Başkan Corono tehdidi nedeniyle söyleyemediği, Genel kurulunun bir an önce bu tehlikeden uzaklaşıp evlerine gitmesi adına ,beyninde dolaşan açıklamaları erteledi ve kongre de söylemediklerini geniş katılımlı bir basın toplantısında içini dökmek adına bir kenara koyarak kürsüden indi.
HİÇ KİMSE DENEYİMİ OLMAYAN KİŞİYE TAKIM VERMEZ
Türkiye’de hiçbir takım çalıştırmayan, takım çalıştırmak adına yeterli olmayan bir kişiye takım teslim edilen kişidir Emre Belezoğlu. Gelin dışarıdan ilginizi çekebilecek örnekler vererek bu konunun içini dolduralım. Alman Julian Nagelsmanın daha 25 yaşındayken Hofenhaimin alt yapısında, eski FB li Aleksin Sao pouloda alt yapıda , Guerdiolunun Barcelona , Real Madridli Zidanın B takımda teknik adamlığa adım attığı bir teknik adam dünyasında Emre Belezoğlu hiçbir takımı çalıştırmadan, ne alt yapı nede üst yapı eğitimi almadan FB nin başına getirilmesi Erol Bulut olayından daha yanlış bir tercihtir. FB şampiyon olur veya olmaz böylesi bir teknik adam tercihi Sarı Laçivertli camiaya artı yazmaz.
ATİBA HUTCHİNSAN GERCEĞİ
BJK Atiba Hutichinsan Türkiye’de son on yıla damgasını vurmuş kaliteli yabancı futbolcu örneğidir. Yaş 38 ama o hala sahalarda. Şaşırmamak gerek. Bu işin içine şöyle bakarsanız bu yaşın futbol için normal olduğunu görürsünüz. Önce işini seven, sonra sevdiği işi düzgün yapan, sonra futbolun şartlarına uygun özgün yaşayan, sadece futbolu düşünen bir bedeniniz varsa ,profesyonelce yaşıyorsanız ,iyi bir aile düzeniniz varsa , sadece profesyonelce yaşayıp ,hizmet ettiğiniz takımı düşünürseniz, futbol ayaklarınız ve bedeninizdeki futbol sermayesi ,bedeniniz sizi dehada uzun yıllara taşıyabilir. Atiba Hutchinsanın yaşı 38 ama futbol yaşı hiç göstermiyor. Onu sadece Beşiktaş taraftarı değil ,başka takım taraftarlarıda seviyor ve örnek gösteriyor. Emre Belezoğluda bu konuda örnek gösterilebilecek türk oyuncu grupunda başı çeker. Atiba ile başladık onunla bitirelim. Bu gidişle Kanadalı örnek oyuncu çok rahat Beşiktaşta bu haliyle 40 rahatlıkla görür. Onun gibiş örnek oyuncuların bizim futbol evindede kendini göstermesi dileği ile Atibaya sağlıklı nice futbol yılları dilerim. Böylesi örnek oyunculara Ülke futbolumuzun gerçekten ihtiyacı var.
BAK NORVECE GÖR HALİNİ
Bu yazı bir ulusal medyada bir gazete köşe yazısının ( Sözcü) içinden çekip alınmış ve benimde ilave düşüncemle yazının içeriği gelişmiştir. . Necati Doğrunun Norveç’e bak gör halini diye başlık attığı Pazar yazısı, Corono ile ilgili savaşın içinde önemli yer tuttuğu için aldım soframın üstüne koydum. Nüfus ne olursa olsun, ekonomik şartlar ne kadar farklı olursa olsun,bir Başbakana Corono kurallarına uymadığı için ceza kesilen bir ülkeden bahsediyorum. Şubat ayı içinde Norveç’in kadın Başbakanı bir dağ evinde eşi çocukları, torunları ve yakınları ile beraber yaş günü partisi düzenler, parti o gün polis tarafından basılır ve Corono kuralları nedeniyle Başbakana 19 bin kron para cezası kesilir. Olayı takip eden medya mensupları polis şefine sorarlar, orada Corona kurallarını ihlal eden çok kişi var, neden sadece Başbakana ceza kestiniz? Sıkı durun polis şefinin yanıtında ibretlik olarak bir yere not edin. Evet doğru, orada hemen hemen herkes Corono kurallarını ihlal ediyor, ancak şunu gözden kaçırmayın, Başbakan yasa koyucu olarak,Corono önlemleri olarak vatandaşın yapması gerekenleri yapmayıp ,buna uymayanlara ceza kesen kişi olarak öncelikli olarak onun bu kurallara uyması gerekir. Bizde o yüzden sadece ona ceza kestik. Ha unutmadan, şuan için Norvecte günlük vaka sayısı 238 ,bizde ise 56 Bin. Bak Norveç’e gör halini ey Türkiyem. Kıssadan hisse, şimdi neden Türkiye’de Corono tedbirleri kök salmıyor ,neden benim ülkem bu halde biraz olsun anladınız mı? Efendim bu haftalıkta benden bu kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlarda benim olsun.