“Akciğer kanseri 50-70 yaş arasında daha sık görülüyor”
Kanserin günümüzde en önemli sağlık sorunlarından biri olarak karşımıza çıktığını
belirten Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Volkan Yılmaz, “Kansere bağlı ölümler,
dünyada kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada yer alırken, bu ölümlerin
en büyük sebebi akciğer kanseri olarak kaydediliyor. Akciğer kanseri görülme sıklığı
yaşla birlikte artış gösteriyor ve genellikle 50-70 yaş arasında görülmektedir” dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi’nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Volkan Yılmaz,
akciğer kanseri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Kanserin günümüzde en önemli sağlık sorunlarından biri olarak karşımıza çıktığını söyleyen
Op. Dr. Yılmaz, “Kansere bağlı ölümler, dünyada kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci
sırada yer alırken, bu ölümlerin en büyük sebebi akciğer kanseri olarak kaydediliyor. Akciğer
kanseri görülme sıklığı (insidansı) yaşla birlikte artış gösteriyor ve genellikle 50-70 yaş
arasında görülüyor. Bu kanser türünde risk faktörlerinin büyük bir kısmı önlenebilir olmasıyla
dikkat çekiyor” şeklinde konuştu.
“Sigara tüketimi kanseri tetikleyebilir”
Akciğer kanserinin etiyolojisinde (sebeplerinde) sigara kullanımının öncelikli risk faktörü
olarak göze çarptığını dile getiren Op. Dr. Yılmaz, “Sigara içmenin, akciğer kanserine
yakalanma riskini 20 kat artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra, pasif içicilik,
asbest, krom, arsenik ve nikel maruziyeti, radyasyon etkisi, radon gazı solunması, hava
kirliliği ve altta yatan pulmoner hastalıklar gibi faktörler de akciğer kanserinin gelişiminde rol
oynuyor. Sigara kullanımının etkisini belirleyen unsurlar ise sigaraya başlanan yaş, tüketim
süresi, günlük miktar ve sigara tipi olarak özetlenebilir” diye konuştu.
“Öksürük ve nefes darlığı görülüyor”
Akciğer kanserine yakalanan hastaların çoğunun tanı anında semptomatik olduğunu belirten
Op. Dr. Yılmaz, “Sıklıkla öksürük, nefes darlığı, hemoptizi (kanlı balgam) ve göğüs ağrısı gibi
spesifik belirtilerle başvuran hastalarda; halsizlik, kilo kaybı ve ateş gibi non-spesifik
şikayetler de görülebilmektedir. Uzmanlar, akciğer kanserinin erken teşhis edilmesinin tedavi
başarısını önemli ölçüde artırdığını vurguluyor. Son yıllarda tanı ve tedavi tekniklerinde
yaşanan gelişmeler, minimal invaziv yöntemler ve hedefe yönelik tedaviler, bu kanser türüyle
mücadelede önemli bir fark oluşturmaktadır” dedi.
“Gelişmiş tedavi yöntemleri”
Torakoskopik (VATS, video yardımlı göğüs cerrahisi) kapalı akciğer ameliyatları sayesinde
hastalar, daha az ağrı hissederken, günlük hayata daha hızlı dönebildiğini söyleyen Op. Dr.
Yılmaz, “Ayrıca, bu yöntemler hastalara kemoterapi, immünoterapi ve radyoterapi gibi
onkolojik tedavilerin daha kısa sürede başlama imkânı sunuyor. Akciğer kanserinde tedavi
planı, büyük ölçüde tümörün evresine göre yapılmaktadır. Cerrahi tedavi, en uzun sağ kalım
süresini sağlayan en etkili yöntem olarak kabul ediliyor” açıklamasında bulundu.
“Erken tanı hayati önem taşıyor”
Op. Dr. Yılmaz, “Öksürük, nefes darlığı, hemoptizi, göğüs ağrısı, halsizlik, kilo kaybı ve ateş
gibi belirtiler yaşayan kişilerin zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmaları gerekir. Erken
tanı ve cerrahi tedavi şansını kaçırmamak için harekete geçmek hayati önem taşımaktadır”
ifadelerini kullandı.