İçimizdeki Kocaelisporlular
Öğretmen olduğum günlerde sınıfa girdiğimde, öğrencilerime selam verir vermez öğrencilerim hemen “Hocam siz dün maça mı gittiniz?” diye sorardı. Sesim çünkü maçın hakkını verirdi. Aklımda İstanbul takımları yok, ikide bir telefona bakmıyorum İstanbul’daki sevgilim ne yapmış diye. O anda bütün varlığımla ne yapabiliyorsam Sakaryaspor’u bir adım ileri itmek için yapıyorum. Böyle olmalı. Stada hiçbir zaman kendi oyuncumu ıslıklamak, yuhalamak için gitmedim. Bir oyuncuyu ağzıma sakız yapıp onunla dalga geçerek “tribünün adamı olmak” gibi bir niyetim hiç olmadı.
Son yıllarda özellikle numaralı tribünde futbolcuların çıkış tüneli etrafı ve kulübelerin hemen arkasında bazı simalar peydahlandı. Bu arkadaşların Sakaryasporlu olduğu konusunda büyük şüphelerim var. Bunu ironi olarak söylemiyorum. Gerçekten bu konunun araştırılması ve o bölgeye alınacak taraftarların gerçekten Sakaryasporlu olma özelliğini taşıması gerektiğini düşünüyorum. Yönetimin ne yapıp edip o bölgeye bir çare bulması gerekiyor.
Buradaki arkadaşların bazıları İzmit’te maç yokken Adapazarı’ndakine bir gidelim bakalım diyenlerden olabilir mi? Bu konuda Sakarya Emniyeti’nin de uyanık olması gerekiyor. Sakaryaspor o bölgede yine ceza aldı ve yine blokları kapandı. Eski teknik direktörümüz Mesut Bakkal’ın istifa bardağını taşıran eylemlerden birisi bu bölgedeki taraftarların kendisine ve ailesine ettiği galiz küfürlerdi. Bu benim çocukluğumdan beri takip ettiğim Sakaryaspor camiası açısından ender görünen bir durum.
Ayrıca Sakaryaspor tribünleri çabuk zeka, hazır cevap özelliğini yitirmek üzere görünüyor. Belli kalıpların etrafında aynı sözler ve benzer ritimler tribünlerin kendi geçmişinden uzak görünüyor. Eskiden Maraton tribünün bir canlılığı ve merkez olma hüvviyeti vardı. Maalesef son dönemde bu gittikçe azaldı. Tribün dolsa da devamlılığı, ateşi süren bir güç olma direncini yitirdi. Yaş kuşağı şu anda elli ve üzeri olan abilerimizin kenara çekilmesi tribünün aleyhine oldu.
Geçtiğimiz sezonlarda hatırlıyorum, kimi maçların ilk yarısında sönük giden bir tribünün ardından ikinci yarılarda bir anda kendi gücünü hatırlamış bir topluluğa dönüşen tribünler yaşandı. Bunda en büyük etken o tribünde bir etkisi olan ve etrafına insanları toplayan isimlerin tribüne dahil olmasıydı. Bunda ısrar etmek, kusurları kapatmak, cemiyeti güçlendirmek şehrimizin yararına bir durumdur. Sakaryaspor tribünüyle Sakaryaspor ’dur. Bundan geri adım attığı zaman sıradanlaşır, herkesleşir. Bunu yitirmemek için yapılan güzel hamleler de olmakla birlikte şu anda var olan soruna da çözüm aramak gerekir.
