Salı sofrası
Zaman kaybetmemeliyiz ( Yine kongre )
Sakaryasporda TFF 1 coşkusu kulüp içi sorunlarla yer değiştirdi. Gazete manşetleri yerli, yabancı transferlerini sayfalarına taşıma yarışı içinde gezerken yönetimde kongreye klitlendi. 29 Mayıs için tarih verildi. Çoğunluk sağlanmazsa kongre bir hafta sonraya sarkacak ki ,bu transfer ,yeni yapılaşma sürecini hırpalar. Transfer finası ,yeni bütçe ne olacak ? Bunun için yeni yönetim modeli içine güçlü isimler ilave edilmeli. Benim gibi cebi delik olanların yönetimlerde ne işi olabilir ki. EUROların ,dolarların konuşulacağı bir transfer sürecinde öncelikli olarak, kamu oyunda karşılığı olan yöneticilerin TFF 1 kadrosunda yer almalı. 29 Mayısa daha var, bizim yazdıklarımızın üstüne daha çok düşünceler konur. Kongrede Cumhur Gence rakip çıkar mı ? Çıkarsa şansı ne olur? Bana göre bu süreçte Şampiyon Başkanın karşısına kimse dikilmez .Onun içinde bu varsayımın üstünü ,kimse bir şey söylemeden ben kendim çiziyorum. Ben bunu bilir bunu söylerim ,bu kongre süreci yaşanırken transfer ,bu kongre süreci yaşanırken , takımın içindeki sorunlar, transferde izlenecek yol haritası için ,her şeye rağmen için adımlar atılmalı. Haftaya başka ,ve de farklı Sakarya haberleriyle buluşmak dileğiyle ,Sakaryasporla ilgili bu haftanın konularının üstünü örtüyorum. NOT Sakaryaspor yönetiminin gündemine aldığı Sportif Trektör konusunun içinden neler çıkacağını da kongre sonrası öğreneceğiz. Bu yoldan Tuncay Şanlının önü açılabilir mi ? Bir bakmışsınız Tuncay Şanlı Sportif trektör olmuş. Neden olmasın ki..
İKİ İSİM İKİ NOT ( AKGÜN ALTUĞ;ATİLLA KARAOĞLAN)
Akgün Altuğ bu şehrin sporda siyasette ,iş dünyasında önemli bir ismi. Satso Başkanı Akgün Altuğ bana göre gündeme damga vuracak, AKP iktidarının dikkatini çekmesi gereken önemli bir tesbiti Kamuoyu ile paylaştı. Ne demişti Akgün Altuğ,Tarım olmadan sanayi olmaz. Bu gün Ülkenin tarımda geldiği nokta nerede? Bırakın kendi halkını beslemeyi dünyayı tarımda besleyen ülke olmaktan çıktık ,dışarıdan Buğday, dışarıdan fasulye ,dışarıdan nohut ,dışarıdan ay çiçeği ithal eden ülke olduk. Neymiş efendim,tarım olmazsa sanayi olmaz.Tarım olmazsa ekonomide bu gün olduğu gibi tepe taklak oluruz. Ağzına yüreğine sağlık Akgün Başkan. Gelelim ikinci notumuzun ara başlığına . Türk hakemliğinde Sakaryalı bir genç aldı düdüğü eline ,sazın tellerine vurur misali, çaldığı düdüklerle MHK gözünde, ülke hakemliği gözünde, yükseklere tırmanması Sakarya’nın ismini yukarılara taşıdı. O şimdi Hakemlikte marka değer olurken Sakarya’da onunla beraber ismini hakemlik konusunda tarihinde olmadığı kadar yukarılara çekti,.Yürü be Karaoğlan Atilla ,kim tutar seni. Karaoğlan Atillayla ilgili bir not daha yeni MHK ona ,Kupada Sivas-Alanya maçını da verdi. Özetle bizim çocuk hakemlikte marka değerini hakem çantasına yükledi.
ALT YAPI HİKAYESİ
Gecen hafta İstanbuldaki önemli bir Sakaryalı şansal Büyüka ile Sakaryasporda kalıp kalmayacağı netleşmeyen Tuncay Şanlının alt yapı ile birbirine yakın açıklamalarla Alt yapının bu gün ki haline parmak bastılar. İki isimde alt yapının iyi çalışmadığını deklare ederken bana göre care üretecek soruna parmak basmamışlar. Alt yapı yukarıya her sezon gelecek vaat eden oyuncuları kampa gönderiyorlar. Günün teknik adamları da onları alıp bir süre göz altında tutuyorlar, sonra ? Yarışmacı zihniyetle dans eden Sakaryasporda onlara yer açılmıyor. Ne yapılıyor? Kimi geldiği yere, kimimde kiralık formül eşliğinde başka takımlara gönderiliyorlar. Şimdi soruyorum bu iki bilene ,bu çocuklar Sakaryaspora geri gelince ne oluyor? Ne olacak ki, yarışmacı düşünce içinde kaybolup gidiyorlar. Onun için alt yapı bir kere yönetimlerin kontrolünde olmalı, orada çalışacak teknik adamlar dost ahbap veda siyasi kimliği ile değil, Sakaryasporu yönetenlerce seçilmeli. Bakın yıllardır Sakaryaspor alt yapısında çoğunluğu eski isimlerden oluşuyor,bu arkadaşlar neredeyse oradan emekli olacaklar. Alt yapının yukarıya taşıyacağı ,gelecek olan gençler üst yapıda değerlendirilmeden sonra ,alt yapıya ,Sakarya futbolcu tarlası gözüyle bakmak sadece laf ebeliğinden öte bir adım ileriye gitmez. Ederi olan gençler in dışarıda kendilerini geliştirmeleri tez elden devreye sokulmalı. Orada olanlar yakın takibe alınmalı ki, Sakaryasporun alt yapıya bakışındaki ciddiyet fark edilsin. Bu gün ki alt yapı seneryolarında üst yapıyı gençlerle takviye edecek düşünce topal ördek misalidir.
TRANSFER TRAFİĞİ DEVREYE GİRDİ
Sakaryaspor TFF 1 coşkusunu yaşadı ve bitti. Şimdi icraat zamanı da bu süreç kolay olmayacak gibi gözüküyor. Yönetimde istifa var, yönetimin olağan seçim için düğmeye bastı. Yeni Spor yasası sonrası nasıl bir yönetim oluşacak? Yönetime yeni katılımlar olacak mı? Görüldüğü gibi Rüstemlerde TFF 1 için güçlenmek adına bir dizi sorun ,Yeşil Siyah cimler üstünde yatıyor. Yönetim modeli nasıl olacak ? Transferde nasıl bir yol izlenecek, Finanslar bütçe nasıl oluşacak ? Bu sorular yazıldığı gibi kolay halledilecek sorunlar gibi gözükmüyor. Bize öyle geliyor ki bu işin anahtarı ,sorunları çözüp ,kapıyı acack çilingirin adı BŞB olarak okumak gerek. Yoksa bu gün ki mevcut yönetim kendi başına TFF 1 yükünü kolay sırtlayamaz. Sadece BŞB değil Sakaryanın önemli ellerinde taşın altına ellerini koymalı. Bu Sakaryaspor bizim Sakaryamız ,Bu sakaryadan başka Sakarya yok. 11 Yıl sonra gelinen yer için, kalıcı sorunlar üretmek adına ,yönetimle beraber şampiyonlukta bol bol resim verenlerinde rol üstlenmesi gerek. Transfermi ? Mali gereklilik yani Finansal gerçek için bütçe oluşturulduktan sonra devreye sokulmalı. Bu gün Gazete sayfalarında ortaya atılan isimler diyelim ki ,doğru ,hani para? Para olmadan yaz yazabildiğin kadar. Onun içinde Şansal Büyük anında parmak bastığı gibi önce Finansal sorunun halli gerekecek. Hele hele Doların ve de EURO nun yükselişte olduğu ,Türk parasının her gün eridiği bir ortamda , yabancı transferi için isim yazanları bunu da bir kenara not etmeleri gerekmez mi ? Biz o alınmış,bu alınmış,bu kalmış ,bu gitmiş transfer gelişmeleri netleşmeden sonra , fikir yürütmenin şimdilik erken olduğunu düşünüyoruz. Ha daha henüz transferde izlenecek yol için kendisine bir yol haritası çizmemiş olan yönetimin ,bu konularında hızla çözmek adına adımlar atacağını düşünüyorum. Çünkü artık gelinen lige göre, çok çabuk ama hatası az bir transfer politikası devreye sokulmalı. Bu konuda gecen yıl önemli,hatası az bir transfer politikası izlenmişti. Şimdi o lig gitti yerini bir üst lig aldı. Hesaplar bu lige göre yapılacaksa ,bu işi gecen yıldan bu yıla taşıyanla,r birlikte ortak hareket için kağıdı kalemi ele alıp ,transfer görüntülerini birlikte izleyip, eksik olan yerleri onarmaya başlamak adına stard vermeliler. Yolumuz uzun,yolumuz engellerle dolu ama umudumuz var, şehrin Süper lig özlemi var. Öyleyse Sakarya bu uğurda kol kola girip birlikte resim vererek takıma talip olacak yönetime el vermeli. Bu arada Teknik adam sorunun Tuncay şanlı adı ile çözümlenmesi ağırlık kazandığı her yerden karşımıza çıkıyor. Bu konuda Yönetimin kongre sonrası kararını netleştireceği bir başka sıcak bilgi.
OLGUNMU ?
Sakaryanın tüm ülkeye mal olmuş olgunlar futbol turnuvası son yıllarda bayağı hırpalandı. Eski ,Türkiye’ye açılan penceresi içindeki en önemli resim, futbolun oynandığı alan yıkıma uğrayınca ,eski anılarıda içinden yok olup giden Olgunlara ,yeni bir soluk verilmesi ,yeniden canlanması için atılan adımların içinde olanlar ,etrafa yayılmaya başlandı. Sentetike dönüşen olgunlar eskiden beri benim cazibe alanımdan çıktığı için, yeni Olgunların yeni yüzü benim ilgi alanım dışına taşındı. Benim için olgunlar o güzel anılarla eskide kaldı. Bu günki olgunlar için neler yapılıyor birde ona bakalım. Katılım bedeli uçmuş, ara transfer döneminde alınan oyuncuların aktarma bedeli 4 bin tl. Kısacası adı Olgun ama olgunluk içi parayla doldurulmuş bir organizasyon için Bizim Sakarya’nın iki manşeti var,biri
OLGUNLAR TURNUVASI DEĞİL,SANKİ ZENGİNLER Turnuvası manşetini aldım buraya taşıdım. Yine bizim gazetenin Olgunlarla ilgili ikinci manşeti,
OLGUNLARIN GELİRİ SSPORA VERİLSİN. Bu önerileri dikkate almak bu organizasyonu üstlenecek olanların işi. Bize bu konuda fazla söz sarfetmek yakışık almaz. Ama olgunların yeni yüzü benim için hiçbir anlam ifade etmiyor. Ben olgunları gerçek yüzünde oynadım, maç yönettim, teknik adamlık yaptım, sade doğal güzelliği içinde yaşadıklarımı anı çantama koyarak ben bu günki olgunlara koşarak, geçmişin güzelliklerini zehirleyemem. Bu gün ki olgunlar benim için yok hükmünde. O yüzdende içinde olgun gecen bir düşünceyi bile buraya taşımaktan zul duyuyorum. Çünkü bu organizasyon birileri içi gazete manşetlerinde şov, gazete sayfalarında gündem yaratmaktan öte bir özelliği yok. Adapazarı’nın kurtuluşuna denk gelecek açılış ta ben evde yokum. Orayada ayıracak zamanım yok. Ülkemde bütün doğal güzellikler içi birer birer yok edilirken ,Türkiye’ye mal olmuş olgunlarında bundan nasibini almaması ne mümkün.
YEŞİL BEYAZ ARABA
Harmanlıkspor yıllar önce ASKF nin zamanın Belediye Başkanı Zeki Tocoğlunun, zindeliğini kaybetmiş arabaları Amatör takımlara verirken Harmanlıkspor bu dağıtılan arabalara talip olmadan bu konuyu kendi imkanları çözmüştü. Bu gün yerini uzun yıllardan sonra İsmail Yağlara teslim eden Metin Ergezen yönetimi zamanında Harmanlıksporu musaba kakalara taşıyan araba kulübe kazandırılmıştı. Geçenlerde Yeşil Beyaz arabanın yanında geçerken, takım otobüsüne bir göz attım. Eski cazibesini kaybetmiş çürüme ve de eskime motuna girmiş bir araba gördüm. Harmanlıksporun Süleyman Seba’sı ünvanlını cebine koyup giden Metin Ergezenin aldığı arabanın daha iyisini kulübe kazandırmak yeni Başkan İsmail Yağlara vede yeni yönetime düşer diye düşünüyorum. Yönetimler hizmet yarışı içinde olacaklarsa gidenlerin bıraktıklarının üstüne yenilerini inşa etmelilerdir diye düşünüyorum,ve bu düşündüklerimi yazılı metin olarak İsmail Yağlar Başkanın önüne koyuyorum. Harmanlıksporun ,futboldaki geleceğini taşıyan arabanın yenileşme zamanı geldi diye düşünüyorum. Efendim bu haftalıkta benden bu kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.
