Salı Sofrası
İlk yarının kısa hikayesi ve Transfer
Sakaryaspor için ikinci yarı hazırlıkları başladı. Takım kondiksiyon depolarken, yönetim transfer tahtasını açıp, kafalarda dolaşan transfer hikayelerine resmiyet katmak adına yola çıkacak. Önce isterseniz ilk yarının kısa analizini sofranın üstüne koyalım. Sakaryaspor ilk yarıda ne topladıysa hemen hemen hepsini içerde topladı. Gelen rakiplerin çoğunun transfer tahtası kapalı ve de grubun zayıf bünyeli takımları olduğu için birde kassango gibi bir golcüye sahip olduğumuz için ,içerde Tuzla, Adana ,Denizli ,Malatya , Bandırma, Erzurum, Gençler Birliği buna birde içerdeki Rize Beraberliği eklenince iç saha puan torbasında 22 ,dışarda ise sadece Altınordu galibiyeti yaşandı. Toplamda 25 puan iyi puan mı ? Bana göre içerde kolay dışarıda zorlu rakiplerle oynamak ilk yarının avantaj çantasına konabilir. İkinci yarıda plak tersine dönecek ,içerde hedef peşinde koşan takımlarla oynarken,ikinci yarıda bu sefer herşey ilk yarıdaki gibi olmayacak. İlk devrede transfer tahtası kapalı olanlar o sorunu aştılar bile. Şimdi onlarda lige tutunmak adına kadrolarına takviye yapacaklar. Yani sizin anlıyacağınız, İkinci yarı ilk yarı gibi olmayacak. Öyleyse Sakaryasporda güçlenmeli. Bunun içinde takımın ilk yarı futbol resmi içinde bir var ,bir yok olanlarla yollar ayrılmalı. Bana göre bu takımın sol kanat savunucuna, bu takım kanatlarına oyuncu ve oyuncular lazım. Bu takıma Kassangonun yanında birde golcü siparişi benden olsun. Bitmedi birde orta saha olursa hiçte fena olmaz. Yani parmak hesapı ile gidenler gittikten sonra, transfer tahtası açıldıktan sonra bu takımın içine en az beş yeni transfer lazım. O gitmiş bu gitmiş ,ben bu işin orasını da teknik kadronun vereceği rapor doğrultusunda yönetime bırakıyorum. Ben bitti desem de bitmemiş ,savunmanın göbeğinde varlığı yokluğu tartışılan Ümit Kurt giderse eğer yerine ondan daha kalitesi takıma kazandırılmalı. Hep takım üzerinden konuştuk birde iki teknik adamın karnelerine bir bakalım. Giden teknik adam tek dış saha galibiyetiyle gitti. Gelenin siftahı bile yok. Ancak tek beraberlik yeni teknik adamla geldi. Bana göre ikisininde birbirinden farkı yok. Umarım ikinci yarıda ilk yarıdan farklı, içerde dışarıda daha dengeli koşan bir Sakaryaspor karşımızda olur. Son bir not bakın takımların aldığı puanlara alttan sıkıştırmaların peşimize takıldığını hemen fark edersiniz. Öyleyse bizi daha zorlu ikinci yarı beklediğine bu yoldanda tanık olabiliriz.
DEVRİMMİŞ ?
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi Dünya kupası sonrası başlayacak yeni heyecan öncesi Spor kamuoyuna bazı bilgi aktarımlarında bulundu. Dünya kupasında görülen son örneklerden yola çıkarak Hakemlerle ilgili ,yöneticilerle ilgili bazı açıklamalarda bulunan Büyükekşi son almayı düşündükleri kararlarla ilgili olarak Devrim gibi kararlar aldıklarını ima etmiş. Başkana şunu hatırlatmak isterim Devrimin karşılığı yeniliktir. Bana göre siz bazı eksik gördüğünüz yerleri onarmaya gitmişsiniz. Birde Dünya kupasında devreye giren maç içindeki uzatmalarla ilgili ,bizde de bu uygulama devreye girecekmiş. Eh iyi olur. Hakemlere gösterilen futbolcu ve teknik adam itirazlarını ( Aşırı olanlar) saha içinde şova dönük ,hakemlerin yanına yaklaşarak tepki vermelerinin önüne geçmek adına disiplin cezalarının yansıra ,para cezasını da devreye sokacaklarını ,bu tür davranışlar Vara da yapılırsa aynı cezaların gündeme geleceğine dikkat dikkat ceken ,Hakemlerin elini güçlendirtecek bu kararada bizde el veririz. Hatta bu uygulamaların tüm liglere ( Amatör kümeler dahil) yayılırsa dehada iyi olur. Bay Ekşi devrim diye niteledikleri kararlarının içinde TFF 2-3 Takımlarına naklen yayıla gelir kapısı açmasını da satır başları içinde yer vermiş. Bu arada TFF nin Deplasman yasağı kaldırdık havasını atması tam teşekküllü olmadığı için biz buna katılmayız. Dört büyüklerin maçına deplasman yasağı koymayı bir kenara bırakın A.Güçü BJK maçına bile seyirci yasağı koyanların deplasman yasağını kaldırdık demelerinin, eksik ifade edildiğini düşünüyoruz. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin temenni kısmında sarf ettiği sözler ise bizimde gönlümüzden geçiyor, İnsanları maçları Aileleriyle, beraber izlemeleri konusunda futbol iklimi yaratmayı düşünüyoruz demesi gönül okşar. Umarım bundan sonra Aiileri tribünlerde görürüz. Hem böylelikle Avrupa’ya bakıp iç geçirme devride bitmiş olur.
BİR AYRILIK HİKAYESİ ( ZEKİ ÇAKIR NEDEN BIRAKTI )
Karasusporda devre biter bitmez etrafa yayılan, Zeki Çakırın istifa haberi kısa süre sonra netleşti. Bu süreçte Sarı Kırmızılı bilenler, bunu yalanlamaya kalkmalarda, Zeki Çakır gitti, ardından Karassporu ve Sakarya’yı iyi tanıyan bir isim, Sadun Hoşbay geldi. Şaşkınlık yaratan bu ayrılık sonrası taraflardan ortak açıklama, karşılıklı görüşerek, helalleşerek ayrıldık. Sahimi ? Ben bu tür açıklamaları oldum olasıya çok ciddiye almam . Bu ayrılıklar sonrası yapılan açıklamalar moda oldu be dostlar. Lider ,yetmedi namağlup, yetmedi, Playofu zaten garantilemiş olan bir takımın teknik sorumlusu, neden ayrılsın? Ben söyleyeyim görüş ayrılığı, prensip meselesi. Oysa yola çıkılırken alt yapıda olsun ,üst yapıda olsun uzun zamana yayılan bir futbol projesi vardı. O günlerde bendeniz bu Sarı Kırmızılı projeye , bu takımı yönetenler ve ilçenin sporda bilenlerinin ,ilgili olanların el vermesi gerektiğine vurgu yapmıştım. Ama Karasu’nun gözü yüksekte olan yönetenleri bu konuda Zeki Çakırla ters düştüğünü düşünüyorum. Ben biliyorum ki, Karasusporun genç yönetenleri zirve sevdalısıdır. Bu düşünce uzun vadeli projelere sabır göstermez. Umarım Mahmut Hanefi ve Selçuk Çakmak önderliğinde yol alan sarı kırmızılı alt yapı projesi yoluna devam eder. Bu arada giden Karasusporu lider bırakıp evine dönen Zeki Çakıra da sitemim olacak. Senin Kara sululuğun ,karosunun has evladı olman,senin futbolda teknik adam olarak verdiğin mücadele bir gerçek. Bazen seni Sakaryasporda yakıştıranların olduğu yerde, kendi ilçenin takımına biraz daha sabır göstermeni, en azından sezon sonunu görmeni beklerdim. Neyse bu da yaşandı bitti. Umarım bu ayrılık sonrası Sadun Hoş baylı günler sarı Kırmızılı futbol evine sezon sonu mutluğu taşır.
SAİT FAİK ABASIYANIK HİKAYE YARIŞMASI
Sait Faik bu ilin önemli bir Hikaye yazanı. Rahmetli Ünal Ozan zamanında yapılan Sait Faik Abasıyanıktaki parkta elinde kitap, heykeli yazboz tahtasına dönmüş, bu önemli Sakaryalı Hikaye yazarı için BŞB Sakarya Kültür ve Turizm müdürlüğü başvuruları 31 Marta kadar sürecek olan Hikaye yarışması düzenlemiş. BŞB sinin ilin önemli yazarlarına gösterdiği bu örnekten yola çıkarak onları kutlarım. Sonunda para ödülünde olduğu, Sonuçlarının tamda seçim arifesinde açıklanacak olması manidar olsa da, devamı gelir umuduyla atılan bu adımı küçümsemiyor, aksine önemsiyorum. Yıllardır kendi adına yapılan parkta elinde kitap mahzun kalan Sait Faik Abasıyanık adına yapılacak olan Hikaye yarışması için, cazip hale getirmek adına ortaya para ödülü koyanların afişlere astığı bilgilendirme resminde Sait Faik Abasıyanık hikaye yarışmasında son müracaat tarihi 31 Mart 2023, Sonuçların 8 Mayısta açıklanacağı Hikaye yarışmasında birinci olana 8 Bin tl, ikinci olana 5 Bin tl, üçüncü olana 3bin tl verilecek. Umarım bu şehir kendi bağrından çıkan ünlü Hikaye yazarı Sait Faik Abasıyanık hikaye yarışmasına gereken ilgiyi gösterir. Ha bu arada Ödül töreni 11 Mayısta yapılacak. Tamda Genel seçim öncesi . NOT BŞB Kültür ve Turizm Müdürlüğü umarım Sait Faik Abasıyanık’a ait heykelin temizliğini daha fazla önemsersiniz, korunması adına daha farklı bir projeyi yaşama geçirirsiniz. NOT Yarışmanın Konusu Ağaçlar.
BAK ŞU ARJANTİN DEVLET BAŞKANINA
Messili Arjantin tam 36 yıl sonra Katarda Fransa’yı uzatmalarda penaltı atışları sonunda yenerek Dünya şampiyonu olduk. Biz orada yoktuk, son yıllarda Dünya kupalarında gördüğümüz, içsel çekişme ile unvanı zedelenen Cüneyt Çakırda yoktu. Sadece bazen göz ucuyla seyrettiğim ,eski Dünya kupalarının futbol lezzetini göremediğim Dünya kupası finalinde Kupa ödül töreninde Arjantin Devlet başkanı yoktu. Ülkesi ekonomik krizde olduğu için Katara gitmediği söylenen Arjantin Devlet başkanı Alberto ,Angel Fernandez Final maçını ailesiyle berabere Tv den izlemesi o günün en çok konuşulan konusu oldu. Zaten bizde bu nedenle aldık Arjantin devlet başkanının bu anlamlı tutumunu bizim sofranın üstüne koyduk.
YENİLMİYECEKSİN YOKSA GİDERSİN
TFF 3 de ilk yarıda bizi şaşırtan sonuçlara imza atan temsilcimiz Sapanca’ya, ne hikmetse Teknik adam dayanmıyor. Başkanın kötü sonuçlara tahammülü yok valla. yenilmeye başlayanlara erken yol verildi. İki teknik adam gitti ,üçüncüsü geldi. Bu kadar teknik adam bolluğun dada bir teknik adamı gönderenler, yerine hemen birisini koyabiliyorlar. Bu sezon yola Takımı Baldan TFF 3 çıkan takımın başında olan Ahmet Seçkinle değil de, Tuğrul Metinle yola çıkan Sapanca Gençlikte, daha sonra Armağan Turan takımının başına gelmişti. Turanla bir süre ilginç sonuçlar alan Yeşil Beyazlı ekibimiz ,hatta bunun içinde birde yenilgisizlik unvanı olan Çankaya galibiyeti de vardı . Ancak son maçta ligin dibinde olan Niğde FK ya iç sahada 1-0 öndeyken 2-1 kaybedilen maç sonrası, Başkan Adil Köse o na da kapıyı gösterdi. EEEE yenilmeyeceksin ,hem de sonuncu takıma kendi sahanda yenilirsen ,kusura bakma arkadaş kimse senin gözünün yaşına bakmaz. Valla bende olsam bu yenilgiye olur böyle şeyler diye bakmazdım. Ben bu konuda Adil Başkana hak veriyorum. Sapanca çantada keklik görülen Niğde maçını alsaydı eğer, grubunda playof hesabı yapan takımlar kervanına katılırdı. Gitti Armağan Turan geldi Bülent Yeni hayat. Bu kardeş gecen yıl İskenderunsporu playoflardaTFF 2 ye çıkarmış. Cebinde bu ünvanla Sapanca’ya gelen bu arkadaş ,bu başarısına rağmen neden işsiz kalmış? Ancak dedikya bizim ülkemizde başarılar değil,refarans karnesinde ne yazıyor o önemli. Ne diyelim yeni Teknik adam Sapanca Gençlik’e hayırlı olsun. Bakalım bu arkadaş ligi bitirebilecek mi ? Umarım bu birliktelikten başarı çıkar. Çünkü bizim ile bir TFF 2 takımı çok yakışır. Hadi Bakalım Bülent Yeni hayat ,İskenderunla yakaladığın başarıyı bura yada taşı da görelim.
BAK KARAOĞLAN ATİLLA
Aslında ben bu başlıktan önce nasıl bir Karaoğlan Atilla yazacaktım biliyormuşsunuz ? Nereden bileceksiniz ki ,ben söyleyeyim, Atilla Karaoğlanın FİFA yükselişini anlatacaktım. Buraya nasıl geldi, nasıl bir hakem profili çizdi onu anlatacaktım. Ancak Gaziantep-BJK maçındaki atılan kafa, birden işin rengini değiştirdi. Karaoğlan Atilla’nın Bu anı sarı kartla cezalandırması sonrası kafam allak bullak oldu .Ne oldu da herkesin kırmızı dediği bir olayın içine ,kırmızı değil de, sarı rengi koydu. defalarca seyrettim ,biraz gri olsa da bende içimden kırmızı daha şık düşerdi dedim. Bana göre olur böyle şeyler diye cemde , bu olayın başlığını da FİFA takılmadan , Karaoğlan takıldı diye atmak gerek. . Bak kardeş hakemlik te dikkatli olacaksın, kafan başka yerlerde olmayacak, çevrenden gelen tatlı sözler seni fazla etkilemesin, camia içinden sana gösterilen ilgi seanslarıda seni fazla meşgul etmesin. Hakemlikte bir yerlere gelirsin, dişinle tırnağınla gelirsin, gelirken çok meşakkatli gelirsin, ancak gitmen bu kadar uzun sürmez. Bir bakmışsın yıllarca emek verdiğin yolun sonu kapını çalmış. Bu sana ders olsun. Eğer geldiğin yerde kalıcı olmak istiyorsan işine odaklanacaksın. Dernek yönetimi onu yapmış ,bunu yapmış, İHK maçlara hakem atamalarında bazı yanlışlar yapmış ,sen bunlara fazla takılma . sen kafanı yöneteceğin maçlara cevir, oraya odaklan. Bak bu konuda sana şunu öneririm, Hakem izleyeceksin, geleceği olan hakemleri İHK ye işaret edeceksin. Senin hakem izlemen ,iyi olacak hakemleri işaret etmen kadar doğal bir şey olamaz. Çünkü sen bu uğurda bu ilin en yüksek rütbeli hakemisin. Sonuç Gaziantep’teki kötü performansla Spor medyasının şovmen ,eski hakem yorumcularına meze oldun. Artık onları susturmak seni işin . Umarım takacağın FİFA kokartı yakanda uzun süre kalır.
KALAYCI ŞANS TEPTİ
İstanbullun KÇ Sinop takımını ilk kez Kalaycıda izledim. Kritik, zirvenin ilk yarı liderini belirleyecek olan maçta ,maçın içinden çıkan sonuca imza atan gol ilk yarıda ilk atakta ,onlardan geldi. Böyle olancada Kalaycımız ayağına gelen kısmete kurşun sıkmış oldu. İstanbul takımı oyunun her alanında topla iyi oynayan, boşa kürek çekmeyen takım hüviyetindeydi. Kalaycı ise savunmada iyi ama ,takımı ileriye taşıyacak iki bölge de yetersiz. Sadece Özgürün kişisel becerilerine bel bağlayan ,yan toplardan tehlike üretmeye yönelik ,oyun stratejisinden puan çıkmadı. Bir hoşgörü yorumu yapacak olursak , Kalaycı yinede en az bir puanı hakemden bir mücadele azmini sahaya yansıttı ama, ikinci yarıdaki bu futbol iştahı Direklere takıldı.
TRABZON TRİBÜNLERİ
Geride kalan haftanın en önemli maçında Trabzonspor FB yi yenerek zirveyi sarsan sonuca imza attı. FB on kişi kalmasaydı, Trabzon bu kadar rahat kazanır mı? Bazı kesim obire on bir olsaydı Trabzon zor kazanırdı diyor.Öyle olur böyle olur, Bu sorunun karşılığı bende yok. Ben zaten sahadaki mücadeleye değil, Tribünlerde asılı duran pankartın üstünde yazılı olanlara ,ve de o yazılanlar içindeki resimlere kafam takıldı. Bakın arkadaşlar kimse ,kimseyi sevmek zorunda değil. Cumhuriyetin ,bu ülkenin kurucusu Atatürk’ü, İnönü’yü sevmek zorunda değilsiniz, ancak saygı göstermek zorundasınız. Tribünlere Cumhuriyetle ilgili pankarta asanlara sesleniyorum, İsmail Küçük kayanın Halk TV deki programında gördüm, Cumhuriyetin olduğu yerde eski Osmanlı büyüklerinin resminin ne işi var.? Biliyorum son yıllarda Atatürk’e olan hazımsızlık bayağı yol aldı. Cumhuriyetse aslonan, Atatürksüz Cumhuriyet pankartı olmaz. Çünkü cumhuriyet demek ,Atatürk’ün kendisidir. Bunu tüm Trabzonlulara mal etmem. Bu gün gelinen nokta, Cumhuriyet karşıtlığı almış başını gidiyor olsa da, Atatürk sevgisini ,Cumhuriyete olan bağlılığı ,tribünlere asılan Atatürk’ü gizleyen, Osmanlı büyüklerini öne çeken görüş orada asılı kalır. Umarım Trabzonlu sağ duyulu kişiler bu yakışıksız pankartla ilgili düşüncelerini kamuoyu ile paylaşırlar. İşte Tribünlerdeki pankartın üç Osmanlı büyüğünün resmi ve içinde ki yazılanlar. Haddini Bilen Merttir, Vatan Bölünmez tektir ,Cumhuriyet içinde ,Cumhuriyet kuranlar namerttir. Ne Mutlu Türküm diyene ( Bu kimin sözü Atatürkün ,öyleyse hani Atatürk’ün resmi. Benden bu kadar farsasizin farklı yorumunuz ,gönderin bana değerlendireyim. Efendim bu haftalıkta benden bu kadar ,siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.