Biz de Varız Diyebilmek!
Tuncay Şanlı ekibiyle birlikte bu işi devraldıktan sonra Sakaryaspor’un en iyi söylediği şey başlıktaki cümle oldu. Taner Taşkın’ın durgun bıraktığı yerden Şanlı gerçekten bir ruh aşılaması yaptı ve Sakaryaspor güçlü rakipleri karşısında ısrar eden bir konuma, bir özgüvene yükseldi. Zaman zaman düşmeler, geri gitmeler, eski günleri andırmalar olmuyor mu, oluyor elbet. Fakat takım ertesi hafta oradan kalkmasını biliyor ve yine ligde kendine has ”tam takım” oyununa geçebiliyor. Zannediyorum ki bazı anlarda bu ligde en iyi hücum eden takım olabiliriz. Oyuncularımız arasındaki hızlı pas oyunları, kanatları kullanma, sıfıra kolay inme kabiliyetleri bize gol pozisyonları hazırlıyor. Bunda İlker Püren’in bu takıma attığı ilk harcı unutmamak gerek. Püren zamanında aşırı pas ve yumuşak karınlı bir oyun oynanırken ondan sonra Taner Taşkın takımı sert temaslı bir kıvama getirmek için uğraştı ve onun da Sakaryaspor’un zihni ve fiziki durumuna katkıları oldu. Geçtiğimiz bir yılın bu özetinin üstüne gelen Tuncay Şanlı durağanlaşmaya ve hatta taraftarını korkutmaya başlayan bir iniş takımını tekrar cesaretlendirdi.
Yer yer geçiş oyunları, kimi zaman pas oyunları, bazense uzun vurulan topların peşine düşen takımımız eski yıllardaki gol pozisyonu bulamama sorununu halletmiş oldu. Aman nazar değmesin, son derece kritik haftalar başlıyor. Bizi heyecanlandıracak bir şey daha söylemek gerekirse, ilk yarıda yenilmezlik serisi elde ettiğimiz ”on bir maçlık” fikstür yeniden başlıyor. Görece kolay olabilir ama ilk yarıdaki kadar kolay olmayacaktır. Herkesin hedefi kendine yaklaşmış durumda. O yüzden daha sert, daha mücadeleci ve tansiyon bakımından daha yüksek geçecektir.
Pazar günü Çorumspor’u yendiğimiz maçın özelinde takımın ilk yarıda bariz üstün oynadığı bir maçta ikinci yarı tekrar geriye geldiğine şahit olduk. Bu sezon ilk yarı bu şekilde kaybettiğimiz puanlar geldi hemen akla. Neyse ki Ahmet Sagat’ın formsuz oluşu ve kalecimiz Cihan’ın nazar değmesin diyeceğimiz performansı maçı üç puanla tamamla mızı sağladı. Del Valle’nin soğukkanlı bileklerini de unutmamak gerek. Akan oyunda Del Valle bencilce tercihlerde de bulunmuyor değil. Fakat telafisi ustaca oluyor, gene gönlümüzü almayı biliyor. Kasongo ile Tuncay Şanlı arasında golcülük anlayışı bakımından bir fikir ayrılığı yaşandığını düşünüyorum. Şanlı’nın Burak Süleyman’ı önde tercih ediyor oluşu onun pasör özelliklerinden, asist yapabilme gücünden yararlanmak niyetiyle ortaya konmuş gibi görünüyor. Kaso daha direkt ve kuvvetiyle golü kopartan bir oyuncu iken, Süleyman daha kollektif bir alan açıyor. Fakat ben yine de kuvvet olarak Süleyman’ın bu bölgeyi her zaman dolduramadığını savunuyorum. Demek ki bize Süleyman gibi sakin, yumuşak bilekli; Kaso gibi kuvvetli ve hızlı bir golcü gerekiyor. O da inşallah Süper Lig’e diyelim. Bu bölgede Dimitrov ve Roshi de alternatif olarak kullanılabilir. Özellikle hava toplarında bu ligin en iyisi diyebileceğimiz Roshi’ye yandan yapılacak birçok ortanın gol pozisyonu doğuracağını kestirmek zor değil. Koray’ın bir müddet alışma süresi olacağını varsayıyorum.
Yeni transferlerden Samed Onur da bir kumaşı olduğunı hissettiriyor ama Muhammet Himmet gerçekten daha ilk maçta bize çok katkısı olacağını gösterdi. Koşu gücü, temposu yüksek bir oyuncu. İyi bir enerji elde ettik, rakipler puan kaybetti, biz ise rakibimizi yendik. Darısı Eyüp maçına.