Deplasmanda Çekiniyoruz
Bir takımın içerideki rahatlığıyla dışarıdaki tutukluğu arasında bu kadar bariz bir farkın olması, bu işin psikolojik bir boyutu olduğunu gösteriyor. Sakaryaspor’un dışarıda gol atacağına dair inancı yok. O yüzden ortasaha oyuncularının gol bölgesine çıkma isteği, sıklığı içerideki maçlara kıyasla birden düşüyor. Ön tarafta Kasongo yalnızları oynuyor. Oysa ev sahibi olduğumuz maçlarda beklerimiz bile o kadar hareketli, o kadar çizgiye hakim oynuyor ki kimi anlarda bu takım içeride dışarıda herkesi yener dedirtiyor. Ne oluyorsa yapılan yolculuktan sonra oluyor demek ki. Yorgunluk mu demeli? Hava bulamama mı? Mental gevşeklik mi? Prim mi? Nedir? Belki de bu fark bize yine daha zorlu bir play-off yolunu ve de elenmeyi getirecek.
Önümüzdeki tüm maçları kazanmamız şartıyla üçüncülük şansımızın sürdüğüne inanıyorum. Tabii ki bu konuda geçen haftaki konumda değiliz. Muktedir değiliz, muhalefetteyiz. Rakiplerin puan kaybı olmadan kazansak bile iktidar olmaya yetmeyecek bir konuma attık kendimizi. Erzurum birçoğunun düşündüğü gibi küçümsenecek bir deplasman değil. Tahtası kapalı olsa da oturmuş, birbirini tanıyan ve bu ligin kalburüstü oyuncularından oluşmuş bir iskelete sahip bir ekip. Desek ki play-off’a kalacak Erzurum, kimse itiraz etmez. Oranın hakkını verir. Fakat Sakaryaspor hem bütçe olarak hem ödeme olarak hem açlık olarak ondan daha üstün bir kadroya sahipken bunu bitiricilik anlarında gösteremedi. İleride çoğalmak yerine ortasahada dolaşmayı tercih ettik. Bir takımın gol atması için buna niyet eden oyuncu sayısının aynı anda 5-6’dan az olmaması gerekiyor ki kale önünde bir kargaşa, bir karambol doğsun. Yoksa izlediğimiz Erzurum-Sakarya maçı gibi bir tablo çıkar ortaya.
Burada bence yine koşu gücü önümüze geliyor. Birlikte koşabilme, önde çoğalabilme ve gerekiyorsa geri gelip alanını kapatma. Sakaryaspor’da bu süreç ev sahibi olduğumuz maçlarda daha kolay yaşanırken, deplasmanda donuk donuk, birbirinden kopuk bir görüntü ortaya çıkıyor. İyi ama aynı oyuncu grubu bunu Adapazarı’nda yapabilirken deplasmanda neden icra edemiyor?
Bu sorunun cevabı bu sezon neden doğrudan Süper Lig’e çıkma ihtimalimizin çok düşük olduğu sorusuna da cevap veriyor. Bizi şu anda Eyüpspor ve Göztepe’den ayıran sıkıntı bu yukarıda tarif ettiğim zaaf. Bu hafta yine içerideyiz ve yüksek ihtimal, rakibi ciddiye aldığımız takdirde kazanacağız. Fakat son hafta Kocaeli deplasmanı var ki belki de üçüncülüğü belirleyecek bir maç. Oradaki avantajımız ezeli bir rakibe karşı daha farklı motive olacak olmamız. Bu sayede deplasmanlardaki sönük görüntümüzden daha farklı bir havayla oynayabileceğimizi umuyorum. Aradaki Giresun ve Tuzla maçlarını da kazanacağımızı varsayarsak bizi Körfez maçında belirleyici anlar bekleyecek. Şimdiden o havaya girip motive olmak lazım.