DEVA Partisi Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Erdoğan ve Adapazarı Belediye Başkan Adayı Ercan Başnuh, sivil toplum kuruluşları, mahalle ve kahve ziyaretlerini tüm hızıyla sürdürüyor.
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Erdoğan’dan seçim ziyaretleriDEVA Partisi Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Erdoğan ve Adapazarı Belediye Başkan Adayı Ercan Başnuh, sivil toplum kuruluşları, mahalle ve kahve ziyaretlerini tüm hızıyla sürdürüyor.
“TÜRK-İŞ’E, MUHTARLAR FEDERASYONU BAŞKANLIĞI’NA VE ASKON’A ZİYARET”
DEVA Partisi Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Erdoğan ve Adapazarı Belediye Başkan Adayı Ercan Başnuh, DEVA Partisi İl Başkanı Kerem Resul Ballı, DEVA il yöneticilerinin yer aldığı heyetle TÜRK-İŞ Sakarya İl Temsilcisi Cemal Yaman’a ziyarette bulundu. Erdoğan işçilerin sıkıntılarını paylaşırken işçi temsilcileri ve sendika üyelerine işçi kesiminin yaşadığı sıkıntılar konusunda DEVA Partisi olarak her zaman destek olacaklarını, şehir yönetiminde STK’lardan destek alacaklarını ifade etti. DEVA Heyeti ziyaret programı kapsamında, Sakarya Muhtarlar Federasyonu Başkanı Erdal Erdem ve yönetimine ziyarette bulunarak şehirde yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdiler. Erdoğan, muhtarların şehrin gelişimi için çok önemli olduğunu vurguladı. “Sakarya’mızın mahallelerinin ihtiyaçlarını gidermek için değerli muhtarlarımız gayret ediyorlar. Yapacağımız çalışmaları, inşallah birlik ve beraberlikle gerçekleştireceğiz.” dedi. DEVA heyeti STK ziyaretleri kapsamında, ASKON Sakarya Şube Başkanı Halil Erol’u da makamında ziyaret ederek iş adamlarının yanında olacaklarının mesajını verdiler.
“BELEDİYE’NİN FAALİYETİ İÇİNDE; SÜT, BAL, ÇAY SATMAK, MANDA VEYA ÇİLEK YETİŞTİRMEK OLMAMALIDIR”
Süleymanbey, Maltepe ve Çökekler de ayrı ayrı mahalle ve kahve ziyaretlerini gerçekleştiren DEVA Partisi Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Erdoğan ve Adapazarı Belediye Başkan Adayı Ercan Başnuh, gittikleri yerlerde Genel Başkanları Ali Babacan’ın selamlarını iletirken, projelerini ve DEVA Belediyeciliğini anlatıyor, mahalle sakinlerini dinliyor ve taleplerini alıyorlar. Sakarya’nın il olarak hakettiği konumda olmadığını ve DEVA Belediyeciliği ile Sakarya’nın marka şehir olması için çalışacaklarını belirten DEVA Partisi adayı Mehmet Erdoğan, Kırsal Mahalle olma taleplerini, seçimi kazanmaları halinde hemen gerçekleştireceklerini belirtti. Belediyelerin çiftçiye, üreticiye desteğinin mutlaka olması gerektiğini, ancak Belediye’nin manda yetiştirmek, çilek yetiştirmek, süt ve bal veya çay satmak gibi faaliyetler içinde olmaması gerektiğini, bu organizasyonlar için Şirket kurmanın, bu şirketlere yönetim kurulu üyelikleri, Genel Müdür ve Genel Müdür yardımcıları gibi makamlar oluşturmanın yanlış olduğunu belirtti.
“BELEDİYE KAYNAKLARI TOPLUMUN GENELİNE HİZMET İÇİN KULLANILMALIDIR”
Erdoğan, Çökekler Mahalle sakinleriyle buluşması sırasında, Belediye’nin üreticiye öncülük etmesinin, kooperatiflerin oluşumuna destek olmasının, yol, tohum, gübre, mazot gibi desteklerin yapılmasının uygun olduğunu ancak, sera kurup domates yetiştirmenin, bunu sera da fuil oil ile yapmanın, kamu kaynakları ile zarar etmek pahasına da olsa belediyenin bu tür işletme faaliyetlerini yapmasının yanlış olduğunu söyledi. Belediye kaynaklarının toplumun geneli için hizmet alınan alanlarda kullanılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Hepimizin Belediye için Bu fotoğrafı önümüze koyarak, Belediyecilik yapan bu anlayışı seçmen olarak sandıkta uyarmak vatandaşlık görevimiz olmalıdır. DEVA Belediyeciliği ile halka hizmetin nasıl yapılacağını göstermek için sizden destek almaya geldik ”dedi.
“ÜRETİCİ KORUNMADAN, TÜKETİCİ KORUNAMAZ.
Çökekler, Süleyman Bey mahalleleri ziyaretlerinde sorunları dinleyen Başnuh, “DEVA Partisi’nin Tarım Eylem planı kapsamında tarımın stratejik bir sektör olduğunu kabul ediyoruz. Belediye hizmeti kapsamında, çiftçinin ve üreticinin sorunlarının çözümü için destek olacağız.”dedi. Başnuh, ihtiyaçları ve sorunları bildiklerini, iktidarın sanayi ülkesi olacağız diye ülke genelinde, çiftçiyi ve besiciyi yalnız bıraktığını, yanlış tarım politikalarını sürdürmeye devam ettiğini söyledi.
“HÜKÜMETE SARI KART GÖSTERMEK İÇİN YEREL SEÇİM ÖNEMLİ FIRSATTIR”
Başnuh, “Türkiye 2023 yılını OECD ülkeleri arasında gıda enflasyonu şampiyonu olarak tamamladı. G20 ülkeleri arasında ikinci olan Türkiye, dünyada en yüksek gıda enflasyonuna sahip dördüncü ülke oldu. Gıda enflasyonuyla mücadele adı altında baskılanan çiğ süt fiyatları yüzünden zarar eden üreticiler anaç hayvanlarını kestirmek zorunda kaldı. Çiğ süt arzında daralma yaşanırken, orta vadede kırmızı et piyasasında üretim düştü. Yemin yüzde 45’ini ithal ediyoruz. Yem üretimi yetmiyor ve dövizle bunu dışardan alıyorsak hükümet, dışa bağımlılıktan kutulma yollarını bulacak. Tarım sektörünü yönetmekten ziyade yönlendirmenin öne alınması gerekiyor. Üreticiyi korumadan, tüketiciyi koruyamayacağımızın mutlaka bilinmesi gerekiyor. Maalesef, Ülkemizi, savaşan ülkelerden yağ, buğday ithal edecek duruma düşürdüler. Bu iktidara sarı kart gösterme zamanı geldi. Yerel seçimler bunun için önemli bir fırsat ”dedi.
“TARIMI, ÜRETİCİYİ DEĞİL İTHAL LOBİSİNİ DESTEKLİYORLAR”
Başnuh kahve toplantısında, “Türk çiftçisini desteklemek yerine ithal lobisini destekliyorlar. İthal lobisinin ekmeğine yağ sürüyorlar. Neden Ülkemizin çiftçisi ve besicilik yapanları, yerli üreticileri kazanmasın? İthalatçıları ihya etmeye çalışıyorlar. Hiç bir gelişmiş ülke Sanayileşirken tarımı ihmal etmemiştir. Bu ihmalkarlık, bilerek ve isteyerek yapılmaktadır. Ülkemizin üreten değil tüketen bir pazar olmasına çalışıyorlar. Bu vatan hainliğidir. Bereketli topraklarımız üzerinde Tarımda, hayvancılıkta oluşan bu gerileme, ülkemizin beka sorunu haline gelmiştir.” dedi.
“3 YILDA ET İTHALATINI SONA ERDİRECEKLERMİŞ. KİM İNANIR SİZE? SAYENİZDE ET KUYRUĞUNU DA GÖRDÜK”
Başnuh konuşmasında; “Ülkemizde üreticiyi, tohumda, gübrede, ilaçta, bağımlı hale getirdiler. Bu alanda neden çözüm üretmiyorsunuz.? Mazot almış başını gitmiş. Tarladan aldığı mahsülü değerinde satamayan, TMO’ya veremeyen çiftçi desteklenmemektedir. Tarım Bakanı, 3 yılda et ithalatını sona erdireceklerini söylüyor. Artık kim inanır size? 70’li yıllardaki gibi kuyruklar oluştu. Sayenizde et kuyruklarını da gördü ülkemiz.? Emeklileri kimse tahrik etmiyor. Herşeye bütçe yaratıyorsunuz ama emeklinin durumunu iyileştirmeye gelince kaynak yok diyorsunuz. 3 Milyon Emekliyi açlık sınırı altında yaşamaya itiyorsunuz. Dul, yetim, malül ve bu emekliler size hesap sormaz mı?”
“SİZ YÖNETİRSENİZ BÖYLE YÖNETİRSİNİZ”
Ekonomide büyük sorunlar olduğunu söyleyen Başnuh, “Dünyada faiz en fazla yüzde 10’u geçmez. Biz de yüzde 50’lere gelmiş. Üretimi değil, faiz kazancını teşvik ediyorlar. Piyasada güven esastır. Demokrasiyi, hukuku, adaleti esas kılmazsanız ülkede güven ortadan kalkar. Yatırım gelmez. Sermaye yatırım yapmaz. İşsizlik artar. Piyasada para vücudumuzdaki kan gibidir. Piyasadan para çekilince kansız kalan vücudun hastalanması ve iflas etmesi gibi piyasa çöker. Türkiye’ye tarihindeki, en büyük ekonomik çöküntüyü yaşattılar. 20 sene önce iktidara gelirken “bitireceğiz” dedikleri 3Y, Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla bugün koca bir ülkeyi sarsıyor, sallıyorlar. Ülke yabancıların alışveriş merkezi oldu. Ancak insanımız yoksullaştı. Asgari ücretin altında emekli maaşı verildiğini gösterdiler. Asgari ücreti ortalama ücret yaptılar. Türk-İş, şubat ayında açlık sınırının 16 bin 257 liraya yükseldiğini açıkladı. Yoksulluk sınırı ise 53 bin liraya yaklaştı. Siz yönetirseniz böyle yönetirsiniz.”
“SAĞLIKTA İŞLER REKLAMLARDAKİ GİBİ DEĞİL”
“Kendi insanımız ilaç alırken farkını ödeyemiyor. Kanser hastaları ilaç alamıyor. Eczanelerde bazı ilaçlar kur farkı nedeniyle bulunmuyor. Bazı yurtdışı ilaç firmaları Türkiye’ye ürettikleri ilaçları vermeyi durduruyor. İlaçta kriz büyüyor. Sağlıkta şiddet artarken, Doktorları küstürüyorlar. Hastanede sıra yok ama evlerde telefon başında aylarca bekleyen ve sağlığını daha çok kaybeden hastalar var. Hastanelerden randevu alınamıyor. Sağlıkta durum iç açıcı değil. Siz yönetirseniz böyle yönetirsiniz. Eğitimde de, ekonomide de durum aynı.”
“DERİN YOKSULLUK VELİLERİ DE ÖĞRENCİLERİ DE ÜZÜYOR.”
“Sanayileri geziyoruz. Çırak, kalfa zinciri kırılmış. Ara eleman bulunmuyor. Sanat okulları eğitim kalitesi seviyesi yükseltilmeli. Sanat okulu meselesi memleket meselesi. Lafa gelince üreten Türkiye diyorlar. Eğitimde planlama yok. Eğitim kalitesi göz ardı ediliyor. Kursa göndermenin aile bütçesinde maliyeti ayrı bir sorun. Veliler iyi eğitim için özel okula yöneliyor? Özel okulların fiyatları uçmuş. Özel okul velilerinin artan okul ücretleriyle sınavı var. Servis ücretleri, yemek paraları el yakıyor. Derinleşen yoksulluk nedeniyle, çocuğunu eğitimden çeken veliler var. Üniversite kapısından dönen barınma sorunu olduğu için üniversiteye gidemeyen evlatlarımız var. Maalesef bu ekonomik çöküntünün kurumlarda insanımızda yarattığı hasar çok büyük. Eğitime ve sağlığa gerekli harcama yapılmamaktadır. Oysa sağlık ve eğitime yapılan harcamalar beşeri sermayenin kalitesini yükseltmektedir.”
“DEVA EKİPLERİ DOSDOĞRU ÇALIŞACAK, DEMOKRASİYİ İŞLETECEK, ŞEFFAF OLACAK”
Mehmet Erdoğan açıklamaları sırasında “Biz söylediklerimizde haklıyız ve bu nedenle güçlüyüz. Biz dosdoğru çalışacağız, dürüstlüğe prim vereceğiz, şeffaf yönetimimizle, yolsuzluğa karşı duracağız. Sosyal hizmetleri başarıyla adaletle gerçekleştireceğiz. Belediye kaynaklarını doru yerde ve zamanda kullanacağız. Toplumun ihtiyaçlarını biliyoruz. Projelerimizi uygulayacak ve Şehrimizin problemlerini gidereceğiz. Kırsal Mahallelerimizin taleplerini dikkate alacak hemen bunu çözeceğiz. Şehri birlikte yöneteceğiz. Bunları başaracak kadrolarımızla, liyakatli ekibimizle projelerimizi hayata geçireceğiz. Demokrasiyi işler hale getirecek, vatandaşlarımızın katılımcılığını sağlayacağız. Mobil uygulama üzerinden, şikayet ve talepleri anında Belediye ile paylaşacağınız platformlar oluşturacağız.” ifadelerini kullandı.
