Yazar Fahri Tuna tarafından hazırlanan ve Değişim Yayınları’ndan yayımlanan Organizatör Hamdi: Efsane Organizatör Hamdi Özarutan’ın kitabı raflarda yerini aldı.
Biyografik çalışmalarda geride kalan uzun bir mazinin makarasını geriye sarmak; yaşananları, sevinç ve kederleri, heyecan ve emekleri bir bir kayda geçirmek; zamanında zihinde düzgünce istif edilmiş hâtıraları çok ayrıntıya girmeden ortaya koymak, böylece hem koca bir ömrün muhasebesini yapmak hem de muhasebeyi okuyucunun bilgi ve istifâdesine sunmak sabır ve dikkat isteyen titiz bir çalışmayı gerektirir. Biyografisi ortaya konan kişinin binlerce hadise arasından ayıklama yapılarak çile ve mücadelerle yoğrulmuş olsa da güzel anılarla da dolu geçmişinden önemli anları gelecek nesillere iyi bir hâtıra olacağı düşünülerek kaleme alınır, tarihe not düşülür. Böylece her canlı gibi bir gün emrihak vaki olduğunda satırlarda yaşamaya devam edeceğini bilmenin getireceği gönül hoşluğuyla teselli olunur.
Türkiye’nin önemli portre yazarlarından Fahri Tuna tarafından kaleme alınan, 1960’ların ortalarından 1980’lerin sonlarına, yalnızca Türkiye’de değil yurtdışında da düzenlediği konser veya tiyatro turneleriyle şehrin/ülkenin kültür sanat tarihinde bir dönemine damga vuran Hamdi Özarutan’ı anlatan otobiyografik eser, Değişim Yayınları tarafından okuyucuların teveccühüne sunuldu.
Kitap, yazar Fahri Tuna’nın tanıtım yazısının ardından sekiz ana bölümden ve bölüm sonlarında ilgili bölümlerin görsel hatırlatıcısı olarak yer verilen fotoğraflardan oluşmakta.
Yazar kitabın tanıtım yazısında okuyucuya; ömrünü insanlara hizmete, kültüre sanata vakfetmiş efsane organizatör Hamdi Özarutan’ın yıllardır hayatını kitaplaştırmayı hayalini nihayet gerçekleştirmiş olduğunu belirtir. Ayrıca onun hayatını, keşfettiği sanatçıların hikâyelerini şaşırarak, tebessüm ederek ve en çok da eğlenerek okurken sadece bir şehrin değil aynı zamanda ülkenin de kültür sanat tarihine şahit olunacağından bahseder.
Kafkasyalı Arutan Ailesi (s. 11-28) bölümünde bir Abhaz ailesi mensubu olan Hamdi Özarutan’ın ailesinin Kafkasya’dan göç hikâyesini, aile büyüklerini isim ve fotoğraflarıyla birlikte bulabilirsiniz.
Eğitim Hayatı (s. 29-46) bölümü ilkokul, orta, lise ve üniversite yılları alt bölümlerinden oluşur ve bahsedilen dönemlere ait kısa hatıralara yer verilir.
Adapazarı Yılları (s. 47-70) bölümünde onun nasıl Organizatör Hamdi olduğuna değinilir. 1965-74 yılları arasında İstanbul’a düzenlediği turlardan, Adapazarı’na getirdiği tiyatrolardan ve şehirde düzenlediği konserlerden bahsedilir.
İstanbul’daki 1975-80 yılları tüm Türkiye’ye yayılan turneleriyle nasıl Tur Organizasyon Hamdi olduğu (s. 71-96) işlenir. Bu kısım aynı zamanda kitabın da en ilgi çekici bölümüdür zira Organizatör Hamdi’nin keşfettiği ya da birlikte çalıştığı sanatçılar, İzmir ve Kocaeli Sanayi Fuarları ile Anadolu turlarından hatıralar anlatılmaktadır. Bizzat kendisinin keşfettiği Sezen Aksu, Kamil Sönmez, Edip Akbayram ve Ahmet Özhan döneme ismini altın harflerle yazdıran sanatçılardır. Organizatör Hamdi Ajda Pekkan, Cem Karaca, Müjdat Gezen, Neşet Ertaş ile birlikte konser ve tiyatro turneleri düzenlemeyi de ihmal etmez.
Hamdi Özarutan’ın Kamusal Olmayan Hayatı (s. 97-110) bölümünde onun nişan, düğün ve evliliği; çocuk ve torunları, tatilleri, sevdiği şarkı ve yemekler ile sık görüştüğü yakın dostları anlatılarına yer verilerek okuyucuya biraz daha yakından tanıtılır.
Kitapta bir diğer ilgi çekici kısım da Unutulmaz Hatıralar Geçidi (s. 111-128) diye isimlendirilen bölümdür. Ayrıntıya girmeden bu bölümün bazı alt başlıklarını verdiğimizde ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır: Türk ekonomisine nasıl büyük katkım oldu, elli yıldır düşünen Türkan Şoray, Suna Yıldızoğlu’nu Çetin Alp’e âşık eden turne, kendime oy vermediğim belediye başkanlık seçimi, Adapazarı tarihinde bir ilk; bale okulu açtım, ilk Kıbrıs mitingini biz düzenledik, Milliyet’te adliye muhabirliğim, hemşehrim Ziya Taşkent’ten torpil isteyişim…
Tarihi fotoğraflarla destekli son bölüm olan Kronolojik Hayatı’ndan (s. 141-160) hemen önce yazar Fahri Tuna Yeni Sakarya Gazetesi’ndeki Gümrükönü Yazıları köşesinde yayınlanan 40 Soruda Organizatör Hamdi Özarutan (s. 129-140) ile ilgili söyleşiye yer verir.
Hülasaten Hamdi Özarutan gibi efsane organizatörün hayatını kitaplaştırmak için bunca zaman bekleyen yazarının okuyucusunu inkisarıhayale uğratacak olmasını nazarıdikkate almaz isek kitap için söylenebilecek bir olumsuzluk yoktur. Bunun müsebbibinin de kıymetli yazar olmadığı itiraf etmek gerekir. Kitap bir biyografik çalışma ve anlatıcının okuyucunun bilmesini istediği kadarıyla mahduttur. Hiçbir Abazanın anlatısının bu kadar kısa ol(a)mayacağını fıkralarına az-çok vâkıf olan herkes iyi bilir zaten. Kitabı anlatan yazdırır, Yazarı yazar ama asıl olan okuyanın zihnine ne yazdığı değil midir?
Değişim Kitapevinden edinebileceğiniz Organizatör Hamdi kitabı keyifle okuyacağınız bir eser. Efsane Hamdi Özarutan’a ve kitabı hazırlayan Fahri Tuna’ya emekleri için teşekkürler.