Hakem evinde geçtiğimiz Cuma çoğunluğa bakılmaksızın, ama çoğunluğun üstünde bir çoğunlukla, son yıllarda görülmemiş şekilde, nezih gecen bir hakem secimi yaşandı. Bu kongrenin resmini nasıl okumak gerek? Neden tek iste ile tek adayla seçime gidildi? Bu soruların içi dolu olursa bu seçimin içindeki nezih kongre akşamı yerine oturur. Öncelikle tek listedenim içine bir bakalım. Aslında bu seçim öncesi muhalif kanat diye bilinen isimlerin, kongrede aday olmak adına bir nabız yoklandı. Ancak bu hamle Hakem evinin büyüklerinden gerekli desteği, hatta Süper hakemimiz Atilla Karaoğlan’dandı gerekli yakınlığı bulmadığı için bu uğurda yola çıkanlar geri adım attılar. Bunu Aklın yolu bir olarak görmek gerek. Bu gün için hakem evindeki güç dengeleri belli bir yoğunluk üzerine kilitli olduğu bir ortamda demokratikte olsa bu şekilde yola çıkmak zaten hedefi yakalayamazdık ki. Bu kongrenin resmi neden böyleydi? Neden çoğunluğa bakılmaksızın yapılacak olan seçime 123 kongre üyesinden 100 yakını katılmıştı? Kongre öncesi yerini Gürkan tekneciye devretmeyi kafasına koyan ,bu konuda ikna olan Ahmet Öztürk’ün tüm klasman hakemleri toplayarak geçmişteki hataları masa üstüne koyarak taraflar arasında tartışmaya açması, tarafların bu durum karşısında birbirlerini kucaklayıp sürece el vermeleri kongrenin olumlu resmini besleyen bir gelişme olarak buraya not etmek gerek. Bunun izlerinde Atilal Karaoğlan’ın yazılı açıklamayla katıldığı, Erkan Enginin kürsüden yaptığı konuşmanın içeriğinde görmek mümkün. Umarım bu kucaklaşmanın içi dolar, umarım bu kucaklaşma samimi olarak etrafa yayılır. Ahmet kemiksiz oğlunun bananda söz verme nezaketini gösterdiği ,benimde içimi dökme fırsatı bulduğum kongrenin içinde dikkatimi çeken gelişmelerde bir bakmak gerek. Öncelikli olarak giden başkan Ahmet Öztürkün çok samimi veda konuşması ,giderken yeni yönetime kasada 37 bin tl para bırakması dürüst şeffaf yönetim anlayışının izlerini taşıdığını düşünüyorum.
Gelelim yeni Başkanın divana verdiği önerge ile ilk icraatının içine bakmaya. Dernekler, üyelerinin verdiği aidatlara, sosyal alanda aldıkları yardımlarla geçinirler, hizmet üretirler. Gürkan tekneci ilk icraat olarak hakem ve gözlemcilerin maç hasılatlarından elde ettikleri gelirleri yüzde ondan yüzde 5 çekti. Kongre akşamı her maddeye el birliği ile okey diyen kongre üyeleri buna da el birliği ile evet dediler. Ne güzel değil mi, herkesten eşit aidat alınacak. Eskiden de eşitti. Bana göre bu eşitlik hiçte adil değil. Geçmişte de hem klasman hem bölge hakem ve gözlemcilerinden yüzde 10 aidat alınması nasıl ki adil değilse buda adil değil. Burada adalet yok, burada ayrımcılık var. Yahu klasmanda olanlar hem bölgede , hem dışarıda ,Allah versin dünyaları kazanırken ,onların bir garip Bölge hakemleriyle, Bal hakemleriyle aynı ödemeyi yapması ne kadar adil. Ben beklerdim ki genel kurul buna el kaldırmasın. Ama gördüm ki onlarda bundan mutlular. Klasman hakemleri özellikle Atilla Karaoğlanın çok kazanan olarak bu uygulamaya farklı bir düşünce katar. Sonuç tek liste ,tek başkan adayının yarıştığı 13 Olağan kongre verdiği resim ile ,dilerim geçici olmaz olumlu bir hakem resmini önümüze koymuştur. Kongrede nedendir bilinmez her zaman görmeye alıştığımız Tüfad ve ASKF den kimse yoktu. Acaba Corono tedbirleri doğrultusunda mı bu alışkın olduğumuz seçim tablosu eksik kaldı. Neyse biz bakalım işimize Gidene güle güle deyip hizmetlerinden dolayı teşekkür ederken, gelende hoş geldin iyi çalışmalar diyerek isterseniz bu kongrenin üstünü örtelim. Az daha unutuyordum, aklıma geleni söylemezsem çatlarım. Mademki daha önce camianın geleceği için herkes kucaklandı, sulh sağlandı, neden muhalif diye bilinen bir isim, en azından genel Merkez delege listesine yazılmadı? Soruyorum bu çok mu zor olurdu. Olmazdı ve bu barışın içine yeşermesi adına bir tohum ekilirdi. Hadi bana eyvallah. Aklıma geldikçe bu görkemden bir takım unuttuklarımı tekrar sizin önünüze koyarım.
