Hamağı Yerine Asmak
Bir kez daha gördük: Sakaryaspor, taraftarıyla başka oynuyor. Öne çıkma cesaretini okşuyor, gol bulma niyetinin altını çiziyor tribünlerin uğultusu. Her ne kadar 6 -7 bin dolayında bir taraftar da olsa, uzun ayların özlemi ve temiz çimen, Sakaryaspor’un kendisinden daha güçlü olduğu hissedilen İstanbulspor karşısında bu farkı kapatmaya ve üstünlüğü ele geçirmeye kadar işimize yaradı. Tam da bu noktada Sakaryaspor’u bunca haftadır statsız bırakan Gençlik Spor İl Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Statsız adeta nefessiz kaldık. Bu şehir, bu stat, bu toprak bu takımın kendini en güçlü hissettiği yerse ona daha iyi sahip çıkmalı, onunla ilgili planlarımızı daha sıhhatli yapmalıyız. Sakaryaspor kendi taraftarının önünde hamakta uzanırken de kazanıyor. Çünkü bir patlama yapacağını, işin bir yerde tersine doğru kopacağını seziyor. Koşanlar ona göre koşuyor, topa kayanlar kramponun ağzına kafasını sokuyor.
Akşamki mücadele sadece taraftara değil, Mesut Bakkal’ın ilk teşhisine ve doğru müdahalelerine de yazar. Ne demişti Bakkal iki hafta önce ağır Karagümrük mağlubiyeti sonrası? ‘’Çok yumuşak, temassız oynuyoruz, rakibi rahatsız etmemiz gerek.’’ Mealindeki açıklama Sakaryasporlular’ın aklında. Peki akşam ne oldu? Sakaryaspor maçın çoğu anında önde bastı, rakibi ısırdı, top aldırmamaya baktı. Bunu yaparken taraftarıyla bütünleşti ve enerjisini hemen hemen hiç bırakmadı. Tam olarak iyi oynadı diyemeyiz belki ama hep iyi mücadele etme, baskın olma cesaretini kovaladı. Uzun bir aradan sonra Sakaryaspor üzerinden umut dolu cümleler kurabiliyoruz. Kara kalem çalışması sonradan nasıl renklenir de insanın içi açılır, öyle.
Bakkal’ın sadece mental değil oyuncu tercihleri üzerinden de takıma dokunduğunu hemen müşahede ettik. Geçen yıldan bu yana Nsana Simon, Muhammet Ertürk’ün bu takımın iyilerinden olduğunu, hemen her maç 18 kişilik takım kadrosundan o maça mutlaka katkısı olabileceğini yazdım. Hele bu oyuncular düzenli oynarsa Sakaryaspor’un vazgeçilmezi ve gelir kapısı da olabilirler düşüncesindeyim. Ne zaman süre alsa bunların çoğunu olumlu, yapıcı kullanan oyuncular bu kadar kolay kenarda oturtulmamalı. Nitekim Bakkal tecrübesiyle bu oyunculardan yararlanma yoluna gitti, Sakaryaspor’a can geldi. Murat Cem Akpınar uzun yıllardan sonra takımda karakteri liderliğiyle anılacak bir oyuncu konumuna yükseldi. Hem hücumda hem savunmada devamlılık gösteriyor. Louis henüz ham, Fernando çok iyi bir kumaş, bazen daha sakin kalabilse çok daha büyük işler yapabilecek bir potansiyeli olduğu anlaşılıyor. Cebrail ve Erdi’nin maşallahı vardı. Emre Demir Sakaryaspor formasını sırtına geçirdiği andan beri her vurduğu top gol oluyor. Bizim için hücumda alternatif bir koz. Böyle devam eder üzerine savunma yönünü de koyarsa seneye Fenerbahçe ile yoluna devam etme olasılığını artırmış olur. Rayane Aabid’den daha büyük bir açılım bekliyoruz.
Zorlu bir Bandırmaspor deplasmanına gideceğiz, peşinden görece kolay Malatya deplasmanı ve sonrasında komşu bize geliyor. Eğer bu iki deplasmandan olumlu oyunla en az dört puan çıkartabilirsek Körfez maçında statta koltuk bulmakta zorlanırız.
