İrfan Uzun: “Baro Susturulursa, Toplum Savunmasız Kalır!”
Adalet Birlik Partisi (AB PARTİ) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı İrfan Uzun, İstanbul Barosu yöneticilerinin mahkeme kararıyla görevden uzaklaştırılmasına sert tepki gösterdi. Uzun, yaşanan süreci “sadece bir idari işlem değil, savunma makamının anayasal güvencelerine ağır bir müdahale” olarak değerlendirdi.
“Baroyu susturmak, halkın adalete erişimini engellemektir” diyen Uzun, anayasa ve uluslararası hukuk normlarına açıkça aykırı olan bu kararın, Türkiye’de adalet sisteminin temel taşlarını hedef aldığını vurguladı.
“BAROLAR HALKIN GÜVENCESİDİR”
İrfan Uzun yaptığı açıklamada, baroların yalnızca avukatların örgütü olmadığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Barolar, halkın sesi, savunmanın güvencesi, yargının olmazsa olmaz denge unsurudur. Barolar konuşmazsa, savcı özgür karar veremez, hâkim güvende değildir, vatandaş korunamaz. Bu süreç yalnızca İstanbul Barosu’na değil, adaleti ayakta tutmaya çalışan herkese gözdağıdır.”
ANAYASAL HAKLAR AÇIKÇA İHLAL EDİLİYOR
Uzun, açıklamasında Anayasa’nın 26. ve 135. maddeleri ile Avukatlık Kanunu’nun 76 ve 95. maddelerine atıfta bulunarak, görevden alma kararının açıkça hukuka aykırı olduğunu söyledi:
“Baroyu cezalandırmak, ifade özgürlüğünü, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını hedef almak demektir. Bu durum ne Anayasa’yla, ne Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle, ne de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi’yle bağdaşır.”
“SAVUNMA CEZALANDIRILAMAZ, KORKUTULAMAZ”
İrfan Uzun, savunma makamının susturulmasının, yargı bağımsızlığının tamamen zedelenmesi anlamına geleceğini belirtti:
“Bugün baroları hedef alanlar, yarın başka anayasal kurumlara da yönelir. Yargının üç ayağı – savcılık, yargıçlık ve savunma – eşit güç ve bağımsızlık içinde çalışmalıdır. YSK’nın güvenliği ne kadar yaşamsalsa, baronun sesi de o kadar değerlidir.”
“CUMHURBAŞKANI OLARAK SÖZ VERİYORUM!”
Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun, cumhurbaşkanı adayı olarak bir söz de verdi:
“Baroların bağımsızlığını, avukatların onurunu ve halkın savunma hakkını anayasa güvencesi altına alacağım. Hiçbir baro yöneticisi, ifade özgürlüğü ve meslek sorumluluğu nedeniyle cezalandırılmayacak. Türkiye’de hukuk devleti sadece kitaplarda değil, hayatın içinde de var olacak.”
Uzun, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz susmayacağız. Adaletin, hukukun ve özgür savunmanın tarafında olmaya devam edeceğiz. Çünkü baro susarsa, toplum savunmasız kalır!”
