Ne zaman kulüp olacağız?
1965’te kurulmuş, tarihine hatırı sayılır sportif başarılar katmış ve aslında kulüp olarak anılmasına rağmen bir duygudan öteye geçemeyen bir oluşumdan bahsediyoruz. Gerçekten öyle. Tüzüğü, üyeleri, emaneten kullandığı stadı ve tesisleri olsa da Sakaryaspor ‘’duygu’’ seviyesinden teoride sahip olduğu bu süreçleri haiz gerçek bir kulüp konumuna bir türlü yükselebilmiş değil. Bunu son aylarda yaşadığımız olayları bir kere daha hatırlayınca üzülerek anlıyoruz.
Kulüp olan gerçek Sakaryaspor şu anda bir üst hedefimiz durumunda. Bu üst hedefe ulaşana kadar Sakaryaspor’un temel özgür kimliğini yitirmeden Sakarya şehrinin kamusal güçleri, sivil toplum örgütleri ve esnafı tarafından desteklenmesi gerekiyor. Bunu da dilenci konumuna düşmeden şeffaf ticaret alanlarıyla oluşturması en uygulanabilir yollardan biri gibi duruyor. Bu anlamda ‘’paralı başkan’’ teorisinden çok şehrin kulüp için para ürettiği ve topyekûn mutlu olduğu bir model şart.
Bu kadar kaotik, üzüntü verici bir dönemden geçmemize rağmen Suat Kaya ve ekibine, Sakaryasporlu futbolculara şu ana kadar gösterdikleri içten performanstan, olgun duruşlarından dolayı teşekkür etmek lazım. Gerçekten Sakaryaspor maçların çoğunda oyun anlamında iyi işler de yaptı. Sezona geç başlamasının verdiği açığı haftalar geçtikçe kapatmaya başladı ve mental-teknik seviyesinin rakiplerinin birçoğuna göre daha iyi konumda olduğunu taraftarına gösterdi. Şu ana kadar ligde yenilgi almayan tek takım olması da bize bunu ispatlıyor.
Yapılan son dakika transferleri bize ne kadar katkı sunar şüpheli ama Büyükşehir’in sorumluluğu eline almak zorunda kaldığı bir anda en azından nicel olarak kadroyu rahatlatmak için yaptığı hamle hepimize moral oldu. Kulübemizden hamle olarak kullanılacak oyuncu sayısı bir hayli arttı. Transferlerin en dikkat çekeni ise uzun yıllar bu ligin üst sıralara oynayan takımlarından bildiğimiz Emircan Altıntaş’tı. Bu transferin bize güç katacağı kanaatindeyim.
Bu Pazar yeni başkanımız belli oluyor. İnşallah öyle bir kongre olsun ki şu anki anlayışta isimlerin pek bir öneminin olmadığının, esas kongrenin zihinlerimizin içinde yapılması gerektiğinin farkına varalım. Orada birbirimize dönüp soralım, biz ne zaman kulüp olacağız?
