Salı Sofrası
Bizim Sofra Pazartesi mağduru oldu
Sakaryasporun hafta içi oynadığı maçları bizim sofranın üstünde sorgulamak adına sorun yok. Sorun pazartesi maçlarında. Eğer Sakaryaspor Pazartesi oynuyorsa, o gün baskıya erken gittiği için, benim sofranın içinde Pazartesi maçlarına göre yorum yapma imkânım olmuyor. Maalesef bu haftada Sakaryaspor, Pazartesi günü pardon gün koşullar nedeniyle yine değişti.( 1 Mayıs nedeniyle Salı gününe alındı) Erzurumsporla bu gün Eyüp sahasında oynayacağız. O maçın içinden çık çaka sonuçları bir kenara koyarak geride kalan ve iki puan kaybedip bir puan kazandığımız Boluspor maçında doğru bir uzanalım. . Boluspor karşısında tabelaya yansıyan beraberlik oynanan oyunun karşılığı olarak iyi bir sonuç. İstenen olmasa da , mecburen elde kalan beraberlik le yetinmek zorunda kaldık. Sakaryaspor Teknik sorumlusu, son haftalardaki yaşanan olumsuz sonuçlardan bahsederken ,ligde gelinebilecek yer hakkın dada çekince iyi basın masası üstüne koydu. Taner Taşkın diyor ki ,bu beraberlikten sonra ligi han ki pozisyonda bitireceği konusunda kendisinin de bazı terettüpleri olduğuna vurgu yaptı. Erzurum maçının içinden ne çıkarsa çıksın görülen o ki ,Sakaryasporun Playof dışı kalma ihtimali kuvvetle muhtemel bir olasılık olarak santrada duruyor. Ancak son yaşanan maçların içinden çıkan sonuçlar Sakaryasporun önüne yine bir şans paketi uzattı. Kıymetini bilmek için Erzurum ve Pendik maçlarından çıkacak sonuçlara bir bakmak gerek. Son haftalardaki düşüşe göz atarak yolumuza devam edelim. Sakaryaspor neden bu hale geldi? Rize’de Rize’ye ,Bandırmada ,Bandırmaya uzatmalarda kaybedilen üç puanlara ilaveten ,kendi evimizde Boluspor karşısında alınan bir puanın içinden çıkan iki puan kaybını hesap kitap torbasına koyunca, kaybedebilen puanların karşısında duran sekiz puan, her şeyi anlatmaya yetiyor da ,artıyor bile. Umarım bu güne alınan Erzurum maçında kazanan Sakaryaspor olur. Kazanamazsa ne olur ,sonuçta Erzurumspor düşmemek adına mücadele veriyor. Bu maç o kadar kolay geçmeyecek. İçinden her sonuç çıkabilir. Evelemeden, gevelemeden şu notu düşmek gerekir, Bu maçtan kaybedilecek puan veya puanlar, Sakaryasporu büyük bir olasılıkla yarış dışına itebilir. Çünkü ilk yedi takım olmak adına alttan gelene ciddi sıkıştırmalar var. Görüyorsunuz, lig program paketi içine pazartesi maçları girince bizim yapacağımız yorumlarda daldan dala konuyor. Sözün özü herşeye rağmen Sakaryasporun umut çantası boş değil. Doldurmak saçma sapan kadro tercihinden sıyrılmış teknik adam ve sahada oynayacak oyunculara kalmış bir şey. Hadi Eyüp sahasına ekran eliyle bir uzanalım gari.
ZAFER KARAGÖZ ANISINA
Zafer karagöz Sakaryaspor futbol sofrasından gelip gecen aslan yürekli yeşil Siyah bir renk. İri cüssesinin, sırım gibi boyunun altında yatan Atatürkçü ,Cumhuriyet aşığı bir yüreğe sahip olan Zafer karagöz ,kansere yenik düşerek aramızdan ayrılışının üstüne, ahiret hayatında bir yılı yüklemiş. Yıllar çok çabuk gelip geçiyor, Ankarada, Deniz gezmişlerle beraber ahiret nöbeti tutan Zafer Karagöz 23 Nisan 2022 de yaşama veda etmiş. O benim tanıdığım onurlu, sağlam duruşu olan bir gençti. Ölümünün birinci yılında onu sevgiyle saygıyla anıyor ve Atatürkçü duruşu önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhun şad olsun sevgili Zafer .
DERBİLERE, CEKİNCELİ MACLARA TARAFTAR YOK ( DİKENSİZ GÜL BAHCESİ )
Futbolda yapılmayanları yapacağız, Tribünlere özgürlük taşıyacağız iddiası ile iş başına gelen Liyakatsiz TFF yönetimi, çıkan en ufacık saha içi ve saha dışı olaylar sonrası hemen çark etti. Ne güzel ,dikensiz gül bahçesi misali, olay çıkar gerekçesiyle Derbilere de seyreden yasağı getiren zihniyet ,insan özgürlüğünü çalmıyor mu? Ben bir Türk vatandaşı olarak sadece tuttum takımın maçını mı seyredeceğim? Ezeli rekabet halkası içindeki maçları seyredemeyecekmişim arkadaş. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Tribün olaylarından çekinirse vay halimize. Arkadaş daha tribünlere barış getiremeyen düşünce başka alanlarda benim ülkeme, sporda bile sağlayamadığı barışı nasıl sağlar. En ufacık bir olayda hemen Tribnlere yasak getiren düşüncenin de özgürleşeceği, Yeni Türkiye umarım 15 Mayıs sabahı daha özgür olarak karşımıza dikilir. Bu sefer Türkiye’de çok şeyler değişecek. Görülen köy klavuz istemez. Geliyor gelmekte olan, Her şey çok ama çok güzel olacak.
AHİL ADAM ( KOSAVALI VE YILDIRIMSPORLU SABRİ AĞBİ)
Sakaryanın geçmişe dayalı önemli isimleri birer birer ahirete göç etmeye devam ediyor. Yaşamın kanunu, doğan her canlı günü gelir , aslı mekanı olan kara toprakla bütünleşir. Ben bu gün size Ülkesi sırplar tarafından, işgal edilmiş, bir çok insanını kaybetmiş olan Kosova’dan ,Türkiye’ye gelmiş Sakarya’daki yaşamında futbolda Teksas takımı olarak bilinen Yıldırımsporda forma giymiş ,sportmen terziyi sizinle buluşturmak istiyorum. Şu sıralar ufacık bir mekanda insanların elbiselerinin yırtığını ,söküğünü diken örnek bir insandan bahsedeceğim. Terzi Sabri Sakarya’dan Türkiye’ye açılıp ,ilk Türkiye Amatör liginden Şampiyonluk kupasını ilimize getirmiş olan Yıldırımspor tarihinde Sarı lacivert formayı giymiş bir futbolcudan ,bir terziden bahsedeceğim. O bir Ahil ,o bir yaşayan Yıldırımsporlu Ahi. Ahi kime denir ? Dürüst insan, Dürüst esnaf, ,iyi olan bütün vasıfları üzerinde toplayan kişiye Ahil İnsan denir. Onlar topluma yetenekli insan yetiştirme gayreti içinde olurlar. Yıldırımspor tarihin dede sportmen kimliği olan Kosavalı Ahil Sabri abiyi yaşarken anlatmak ,yaşarken onu dilimizin döndüğünce size anlatmaya çalıştım. Yazımın başında belirtmiştim, şehrin değerleri birer birer ahiret yolculuğuna çıkıyor diyerek başlamıştım. Bu nedenle de elde kalan değerleri yaşarken anmak gerekir diye düşündüm. Kosavalı Sabri abi 80 yaş olgunluğu ile ufacık Terzi dükkanında mesleğini icra etmeye devam ediyor. Size tavsiyem Sabri ağbi yaşarken onu tanımaya gayret edin. O bir esnaf, o bir sportmen Ahil adam. Sağlıklı nice yıllar dilerim Sabri ağbi.
TRİBÜN KÜLTÜRÜ
Efendim gelin bizim ülkemizden yükselen tribün seslerine bir kulak kabartalım. Son yıllarda şampiyonluk hesapları tutmayan, Fenerbahçe stadından yola çıkarak, Tribün kültürünün içine bir bakalım. Bizim ülkemizde yollar her şey başarıyla ,şampiyonluklarla endeksli olduğundan ,bu hedef tutmayınca tribünler ilk önce sahaya ,sonrada yönetimlere dil uzatmaya başlarlar. Bu gün olduğu gibi Ali Koç istifa, Ali Koç istifa. Oldu canım ,bir bilet al ,seyret maçını , alınan sonuç galibiyetse alkışlarla güne katkı sunar. Başarı yoksa Yönetim istifa. Burası Türkiye, burada her şey Başarıyla, şampiyonluklarla ilintili olduğu için, bu seyreden tepkisi benim ülkemde normal karşılanır. Oysa bu olaya şöyle bakmak gerek, bir bilet, kombine ,forma alarak takımlarına katkı yapanlara bu hak verilir mi? Verilmez de, dedim ya burası Türkiye .Burada tribünlere bağlı yönetimler oluştuğundan ,oradan gelecek sesler yönetimleri sarsar. Fenerbahçe den yola çıktığımız için Fenerbahçe ile devam edelim. Ali Koç Aziz Yıldırımdan aldığı iddialı Başkanlık koltuğundan şampiyonluklar çıkartmak adına çok paralar harcadı, sil baştan yeni kadrolar kurdu ,kurmasına da başarı gelmedi. Bu sezon şampiyonluk gelir mi ? Gelir veya gelmez, gelirse tribünlerin sesi kısa sürelide olsa kısılır. Bu tribün kültürü benim ülkemde her başarısızlık sonrası santrada yönetimlere tehdit olarak Santrada durmaya devam eder. Peki dışarıda bu böylemi ? Bir örnekle bunun böyle olmadığını size ispatlamaya çalışayım. Yılını hatırlamıyorum. Real Madrid kazanması halinde şampiyon ola çapı son maçta penaltı kaçırarak ,şampiyonluğu kaçırıyor. Maç bitiyor, Real Madrid şampiyonluğu kaçırıyor olsa da Tribünlerden alkış ,tribünlerde Real Madridli oyunculara moral veren desteklerini esirgemiyorlar. İşte bu, futbol bu ,kazanan olduğu gibi kaybedende olacak. Kaybetmenin dünyanın sonu olmadığını, başarısızlık sonrası yönetim İstifa diyenlerin bunu bir kenara not edip ,başarıya kalkan alkış elleri ,istenmeyen başarısızlık karşısında da takımlarını alkışlamayı becerdikleri anda tribünler bir başka güzel olacaktır.
ELAGANTEDEKİ İFTARA BAKMAYA DEVAM ( KİMLER YOKTU )
Her yerde olduğu gibi Hakem evin dede yenileşme süreci yaşanıyor. Yaşı kemale erenler, hakemlikle ilgisi kalmayanlar gidiyor, yerleri yeni genç isimlerle doluyor. İyi doluyor, kötü doluyor veya eksik doluyor, sonuçta gidenlerin yeri bir vesile ile doluyor. Ramazan ayının son haftasında yapılan İftar programını orga ize edenlere bazı eksiklerini hatırlatmak adına bir cetere tuttum. Gecen haftaki Salı sofrasında ip ucu vermiştim, iftarın eksiklerini de önünüze koyacağım demiştim, o sözüm tutuyorum. Gelin İftar akşamında olmayanlara hep beraber göz atalım. Hakem evinin büyüklerinden başlayalım. Reşit Çeker, Erdoğan Çamlıyurt , Yücel Er, Cevdet Gün gör ,Şinasi Yıldız ( Hasta oldukları için ),Muzaffer sert ( Fethiyede ) Aslan Sabiboğa ( İstanbulda ) iftar akşamında yer alamadılar. Birde çağrı alamayanlar ,veya şöyle diyelim hatırlanmayanlar var. Hatırlanmayanların başında Mehmet Ömez ,hatırlanmayanları içinde, eski genlerde dernek yöneticiliği de yapan Salim Aydın var. İftarda kendine ulaşılamayan Fuat Totrakanı da olmayanlar listesinin içine koyarak Elagante Cafedeki, lezzeti tartışılan İftar akşamının üstünü örtelim. Daha organize iftar akşamlarında; hakem evi etkinliklerinde bulunmak dileği ile kalın sağlıcakla.