Salı Sofrası ( NAZIM AKTÜRK)
Fırsat Transferi ve Fırsat kaçtı
Sakaryaspor ve Kocaelispor ,konum itibarıyla maça ulaşmanın zor olduğu çevre düzenlemesi , yapılan yeni stada yakışmayan İzmit Stadında ,bir dostluk maçında bir araya geldiler.
İki şehrin ezeli rekabete Depremi fırsat bilerek sevgi yükleyeceği bir maçın içinden ,maalesef iyi başlayan, güzel görüntülerin tribünleri kucakladığı akşamın sonunda çıkan bir Atkı ,o Yeşil Siyah atkıya karşılık, ortaya çıkan tepki ,dostluğun içine yükleyeceği fırsat sevgisini çöpe attı.
Bakın beyler takım ayırtmaksızın söylüyorum ,sizin bu tür eylemleriniz birkaç kendini bilmezi belki mutlu eder ama ,ben bunu bilir bunu söylerim, eğer tribünlerin sadece birkaç bölümü doluyor, tuttuğunuz takıma tam anlamıyla seyreden desteği gitmiyorsa ,bugün İzmit’te yaşananların içinde resmi olanlara tavsiyem olsun, aynaya bir bakın.
O suçlu bu suçlu ,ben işin orasında burasında değilim ,yazık çok yazık .Şu ölümlü dünyada nasıl olurda birbirimizi sevmeyi beceremeyiz.
Yaşadığımız deprem felaketlerden sonrada, bunu başaramadıktan sonra, biz neyi konuşuyoruz ki. Tebrikler ,sevgi fırsatını el birliği ile İzmit çimlerine gömdünüz, emeği olanları kutlarım.
Gelin birde yaklaşan lig öncesi, Kocaeli maçını kazanan Sakaryaspor’un transferde geldiği noktaya bir göz atalım.
Transferin uzaması ,bazı takımların ligden çekilmesi sonrası ,ortaya çıkan Fırsat transferi içinden Sakaryasporda faydalandı. Teknik adamın transfer bitti demesinin ardından ,Sakaryaspor yönetimi bu fırsat transferi içinden, Adanaspordan sağ kanat oyuncusu Hadi Saçko’yu renklerine bağladı.
Biz bunu Sakaryaspor daha da güçlendi diye okumak istiyoruz.
Yine başa dönerek ,Kocaeli-Sakaryaspor dostluk maçı içine yansıyan sevimsiz görüntülere rağmen, ben İzmit’i kıskanarak seviyorum. Onlar ekonomide ,Sosyal alanda ,eğitimde küçük İstanbul olma yolunda ilerlerken, yaşanır bir kent olmasını ben kıskanmayayım da ,kim kıskansın.
Biz İzmit’i seviyoruz ,onlar bizim sporda ezeli rakibimiz olsa da ,yaşamsal alanın çok yerinde dostumuzdur. Valla ben özgürce nefes almak adına İzmit’e zaman zaman nostalji duygular eşliğinde Trenle ziyaretlerim oluyor. Size de tavsiyem gelin bu tren seferlerini sıklaştıralım. Bırakın siz tribünlerin şova dönük görüntüleri, onlar ufak bir azınlık. Gün gelir sevgi kazanır, gün gelir dostluk kazanır.
(NOT: TFF Kocaeli’de ki Depreme yardım amaçlı maçın içinde yaşananlarla ilgili olarak soruşturma başlatmış. Hadi buyurun buradan yakın. Sakaryaspor’un bununla ilgili daha fazla ceza alması konuşuluyor. Yahu neler oluyor bize be. Acılar bile bizi bize yaklaştırmıyorsa ,batsın bu ezeli rekabet . Orhan Gencebay’ın dediği gibi ,batsın bu dünya be. Futbolun dostluk ve kardeşlik olduğunu ne zaman anlayacağız ki. )
CEZA VE ÖDÜL
Yaşamın içinde Ceza ve ödül kardeş gibidir. Ömrünüzün yollarına taşıdığınız taşlar içinde sevinç ve hüzün gibi ,Ceza ve ödülde önemli yer kaplar.
Ben sizi bu gün Hakem evinde yaşadığım, bir olay eşliğinde 2000 li yılara doğru taşıyacağım.
O yılların içinde hakemlik ve yöneticilik adına yaşadığım başarılı günler var. Sonunda hüzünde var, sonunda ayrılıkta var.
Hakem evinde o yıllarda içsel çekişmede, bizim popiliterimiz altında ezilenlerin başı olan Fuat Totrakan zamanında, gazete haberini bahane edilerek dernekten ihraç edilmiştim. Ali Kunak imzalı Disiplin kurulu kararı ,hale evimde, inandığım davanın karşılığı, ödülü olarak karşımda duruyor. O benim için onur plaketi.
O Totrakan beni ihraç eden başkan olarak Tarihe geçerken, Ahmet Kemiksizoğlu’da ,hakem olarak , yönetici olarak verdiğim hizmetlerden ötürü şahsıma Hizmet plaketi vererek, Dernek başkanı olarak, gönül penceremi onurlandıran başkan oldu.
Biz hakemler kendi iç çekişmemizden gözlerimizi bazı gerçeklerden kaçırırken, dışarıdan camiaya girenler bizden daha objektif olduklarına şahit olduğumu itiraf etmeyelim.
Dernek başkanı olarak İlhan Ertem, Ahmet Kemiksizoğlu İHK Başkanı olarak Oktay Ertem zamanında ben bu farkındalığı yaşadım.
Bu yılların üstünü örterken beni Dernekten ihraç eden Fuat Totrakan’la 20 yıllık küslüğün ardından tekrar kucaklaştığımı, O Totrakan’ın beni görmediğim ,yavru Vatan Kıbrıs’a götürdüğünü de buraya not ederek, bu güne ait bilgi vermek isterim.
Gelin isterseniz şimdide 2023 doğru yol alalım. Sağ olsunlar bugünkü İKH Başkanı Özgür Aygün, Dernek başkanı Gürkan Tekneci, bir büyüğü olarak beni her vesileyle anmaları, saygı göstermeleri , önerilerime kulak tıkamamaları ,bazen bana kürsüde konuşma hakkı tanımaları gururumu okşadığından da haberiniz olsun isterim.
Ben buradayım, beni dernekten ihraç edenler nerede? Ben hala hakem evinde dikkate alınan bir isim olarak buradayım ve burada durmaya devam edeceğim. Sevmek, sevilmek iyidir, İyilik iyidir. Hayatın içinde var olan yarışlara hırsını ekleyenler, bencil olanlardan iyi yönetici olmaz.
Gürkan Tekneci ve ekibine, eski hakem hocaları içine beni de koyarak, şahsıma verdikleri Montu ben geçmişte verilen cezanın karşısına dikilen, Ödül olarak görüyorum.
TANER SAVUT’UN ARDINDAN
Taner Savut 49 yaşında asrın depreminde Hatay’da enkazın altında kalarak yaşama veda eden yaklaşık 42 bin kişiden biri. Taner Savut eski bir futbolcu , çiçeği burnunda bir teknik adam olarak ,futbolcu olarak Sakaryaspor’da yaşadığı yıllar var.
O yılların eşliğinde Taner Savut’un 2001-2002 yıllarında Sivasspor maçına giden Sakaryaspor kafilesinde Yozgat yakınlarında yaşanan ,Sakaryaspor tarihine kara gün olarak gecen , kazadan sağ kurtulan oyuncular içinde olduğunu hatırlarız.
Ne gariptir ki , Bu satırların yazarın Nazım Aktürk’te ,gazetesi Yeni Sakarya adına o maçı izlemek adına , o günlerde Yozgat’ta kazanın olduğu yeri, Sivas hastanesindeki o günlerdeki hareketliliği yaşamış biridir.
O günleri an ve an takip eden ,o günlerin hüzün rüzgârı içinden gelip gecen bir ömre sahip olan , gönlü spor yüklü olan Nazım Aktürk ,o günlerde Taner Savu’tu da gören biridir.
Ne diyelim, yaşam böyle bir şey ,bir kazadan sağ kurtulup, sonrasında başka açı bir olayın içinde yaşama veda edebiliyorsunuz.
Umarım ülkem bu tür felaketlerden uzak kalır, olası depremlerde daha hazırlıklı oluruz. Spor dünyasını yasa boğan bir zamanlar FB ve Sakaryaspor formalarını giymiş olan Taner Savut’a Allahtan rahmet ,sevenlerine ,yakınlarına sabırlar diliyoruz.
Başın Sağ olsun Hatayspor, Başın sağ olsun, Fenerbahce ,Başın sağ olsun Sakaryaspor ,başın sağ olsun Türk futbolu .
BİZİMDE TAKIM SATIN ALAN ZENGİNİMİZ VAR ( FARUK BAYRAKTAR)
Geçenlerde Sapancalı bir iş adamı olan ,daha önce Sapanca Gençlikte yöneticilik yapan, bu süreçte takıma önemli destek veren Faruk Bayraktar kendine ait bir takım satın alarak, bir anda spor kamuoyunda dikkati çeken iş adamı oldu.
Desenize artık bizimde takım satın alan bir iş adamımız oldu. Derince Belediyesporu satın alan Faruk Bayraktarın bu attığı adıma biz el veririz. Neden Sapanca Gençlik’i almadığı diyenlere de deriz ki, yahu zaten orada bir başkan var, zaten Derince Belediyesporu alan Faruk Bayraktar Sapanca Gençlik’e zamanında el vermiş. Velev ki Sapanca’nın başı sıkışsa o Sapancalı iş adamı olarak tekrar yardım elini uzatır.
Derince Belediyenin Sakaryalı bir iş adamının almasının Sakarya gençliğini de katkı sunacağına adım gibi eminim.
Fenerbahçeli Ali Koç’unda yakın arkadaşı ve dostu olan Sapancalı İş adamını rahat bırakalım da , işine baksın.
Göreceksiniz gün gelecek biz Derince Belediyesporu satın alarak ,bir takıma yaşam hakkı tanıyan Başkan olarak, Faruk Bayraktarı konuşmaya devam edeceğiz.
DOSTLUK ÜZERİNE ( TAMER İLAÇAN ,NEJAT ERSİN)
Nejat Ersin ve Tamer İlaçan bu şehrin spora ,sporcu, teknik adam olarak hizmet eden Yeşil Siyah iki renktir.
Geçenlerde Erenler Atatürk stadında onlarla beraber resim çekilirken ,onların geçmişte ,mazinin derinliklerinde kalan takım arkadaşlığı aklıma geldi.
Yaşım itibarıyla bu ikilinin nereden nereye geldiğini bir bilen olarak ,onların hala eski günlerin anıları içinde birlikteliklerini sürdürmelerini izlemek görmek, dostluk adına ,sevgi adına yüreğimi ısıttığını hissediyorum.
Sakaryaspor’un zor günlerden geçtiği dönemlerde Sakaryaspor’da oynadıkları günleri bugün ilerleyen yaşları içinde dostluğa dönüştürmeleri bana göre örnek bir sportif dostluktur. Sevmek iyidir, sevilmek iyidir.
Özetle sevgi, sevmesini bilenler için anahtar bir sözcüktür. Ben Nejat Ersin ve Tamer İlaçan’la çekilen resmin içini böyle doldurmak istedim.
GİTTİ TOLUNAY KAFKAS GELDİ ARDA TURAN
TFF Kendi iç bünyesinde görev yapan, alt yapı yaş gruplarını yöneten teknik adamlarla ilgili olarak yeni bir karar aldı.
TFF uzun zamandan beri alt yapı genel koordinatörlüğünü yapan Tolunay Kafkası yerinden alarak , yerine daha futbolu yeni bırakan, teknik adamlık deneyimi sıfır olan Arda Turanı getirdiği haberi spor kamuoyunla buluştu.
Bu görev değişimine büyük ölçüde Arda Turan üzerinden büyük tepki vardı. Kimse Tolunay Kafkasın yerinden alınmasına kafa yormuyor, Spor kamuoyu henüz daha hiçbir teknik adam kariyeri olmayan birinin buraya getirilmesini tartışıyor.
Bu değişimde Sakaryalı Teknik adam Turan Sofuoğlu’da, Trabzonlu Şenol Ustaömer, Tolunay Kafkasın ekibinde olduğu için, TFF deki alt yapı teknik adamlık makamından kopmuş oldular.
Kafkas’ın yerine gelmesi kesinleşirse Arda Turanın kadrosunda yer alması beklenen muhtemel isimler içinde Hakan Balta, Barış Özbek, Uğur İnceman ,Hakan Ünsal, İbrahim Toraman ile Bayram Bektaş’ın olduğu medyaya sızdırıldı.
Bu arada bu isimler içinden Bayram Bektaş’tan tepki geldi, benim böyle bir yapılaşmadan haberim yok . Yahu arkadaş Bayram Bektaş Kayseri’de teknik adamlık deneyimi yaşamış, şu sıralar Beşiktaş’ta Şenol Güneşin birinci yardımcısı.
Görülen o ki Trabzonlu teknik adam çokluğunun yerini bu gün Galatasaray yoğunlukta bir teknik adam kadrosu Arda Turan önderliğinde TFF kapısından içeri girdi, girecek.
MHK ATAMADA GERİ ADIM ATTI
Lale Orta başkanlığındaki yeni MHK uzun bir aradan sonra Sakaryalı FİFA hakemi Atilla Karaoğlan’a FB- Konyaspor maçında görev vermişti. Asrın depremi nedeniyle ligler ertelenmeseydi Atilla Karaoğlan bu maçı yönetecekti.
Daha bu maç oynanmadan Var odası kayıtlarından esinlenerek, Gaziantep BJK maçında ki Karaoğlan yönetimin atıfta bulunan FB nin tepkisine ,MHK ertelenen bu maçın hakemini değiştirerek karşılık verdi.
Atilla Karaoğlan’a MHK yine maç verdi ama, FB-Konyaspor değil, Ümraniye –Adana Demirspor karşılaşması. Karaoğlan Atilla bana göre FİFA kokartını ilk kez göğsüne taktığı bu maçta iyi bir yönetimle pusuda bekleyen hakem eskilerine yem olmadı.
FB –Konya maçını da bugün için tek elit hakem pozisyonunda olan Halil Umut Meler yönetti. Sizin anlayacağınız mevcut MHK’de ,her büyük çıkıştan etkilenen bir yapıda olduğunu bu atamada göstermiş oldu. Olsun Atilla Karaoğlan’a da maç verdi demeyin, o maçla bu maçın arasında sıklet farkı var.
GÖKHAN ZANA KULAK VERİN
Depremde büyük yıkım yaşayan Hatay’ın Hatay doğumlu, Hatayspor teknik adam yardımcısı, eski BJK’li,GS lı Gökhan Zan, bu asrın depremi sonrası yaşananların ardından bakın ne demiş, neden demiş niçin demiş önemli değil, söyledikleri ,dilinden düşenler çok önemli.
Bakın Gökhan Zan ne diyor ki ,”evet ben alevi doğdum. Arkadaşımın başı derde girdi ,sunni oldum, Komşum öldüğünde cenazesi için kiliseyi gittim ,Hristiyan oldum. Evimize misafir geldi ,onlarla Yahudi oldum .Kürtçe Şarkılar söyledim ,aslında ben sadece insan oldum. Çünkü ben Hatay’da doğdum.”
Ağzına yüreğine sağlık be evlat. Keşke bugün din, dil ayırımından beslenenler ,senin söylediklerinden kendilerine pay çıkartabilseler. Her şeyden önce insan olmak önemli. İnsan olduğumuzu, insanlığın erdemliğinin ne olduğunu iyi kavradığımız an biz her şeyin üstesinden geliriz. İnsanlık gibisi var mı be?
Efendim musadenizle sofrayı topluyorum .Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.
