Salı Sofrası – Yenilmiyoruz ama ..
Sakaryaspor ilk yarıda deplasmanda yendiği Pendiksporu bu defa evinde Şaban Yıldırım önderliğindeki Pendikspğoru yenemedi. Üstüne üstlük birde 90 da Penaltı canavarı Oğuz Sakaryasporu ipten aldı. Oğuz penaltı kurtardı Sakaryaspor az daha üç puanın gideceği bir maçtan bir puan çıkardı. Sakaryaspora geldiğinden beri kaybetmeyen bir takımın başında olmasından başka, hiçbir özelliği olmayan, Sakaryasporun futbol ayarlarına sadece yenilmezlik yükleyen Serdar Bozkurt ,Pendik beraberliği sonrası maçı şu sözlerle değerlendirmiş , Kısmetsizdik, Atamıyoruz. Bu bir teknik adam değerlendirmesi olarak düşündürücüdür. Bodrumu, Pazarı uzatmalarda yenerken kısmetsiz miydik? Futbolun içinde iyi oyun önemlidir. İyi oyun formatınız yoksa son dakika dada kazanırda ,kaybedersiniz. Sakaryaspor bu yarıda çok berabere kalmıştır. Galibiyeti beraberliğinden az olan Sakaryaspor için, yenilmezlik çok karlı olmadığı gerçeği Rüstemlerin sorunudur. Üç puanlı sistemde bazı beraberlikler güne kar kadar ama, her beraberlik bu düşünceyle beslenemez. Örneğin içerdeki Konya, Kırşehir, Pendik beraberlikleri Sakaryasporu hem zirve adına ,hem de ilk beş adına sarsan beraberlikler haftası olarak geride kalmıştır. Sonuç Sakaryasporun bu ligin üstünde olan oyuncu grubu ile aldığı sonuçlar ,ligte bulunduğu konum hayal kırıklığı ile yüklüdür. Hemen anımsatalım bu hafta oynayacağımız Elazığ maçı kolay olmayacaktır. Düşmemek adına direnen, gecen hafta deplasmanda Pazar önünde uzatma golleriyle lige tutunan Elazığ için Sakarya karşılaşması lige tutunma maçıdır.
KONGRE İNADI
Sakaryasporda yılan hikayesine dönen, bir kısım yöneticinin sezon sonuna kalsın demesine karşın ,illa da olsun tarafında olanların yaptığı dış baskı sonucunda ,kongre yapılsın diyenler murada erdi. Anlamakta güçlük çekiyorum, sezon bitti bitecek, yeni yönetim arayışı neyin nesi oluyor. İlla yönetimi birilerine teslim etme aşkının altında ne yatıyor? Birileri kulağımıza üflesin de bizde aydınlanalım. Cevat Ekşi zaten bu gün ki sistemin yeşil siyah temsilcisi, neden rahatsız oluyorsunuz ki? Yok yok Sakaryasporun önünü görmek adına, önünde sayılı günlerin kaldığı bir süreçte, bu kongre Yeşil Siyah renklere ne huzur nede mutluluk getirir. Hem sonra bu seçim yapılsa da ne kadar adil , ne kadar demokratik olur. ? !200 kongre üyesi olan bir takıma kongre için pantemi şartlarını gerekçe göstererek 300 kişiyle kongrenizi yapın diyenlere sormak gerek ,bu belli sayıda kişi nasıl belirlenecek? Yok yok ,bu kongre sonucu ne olursa olsun adalet terazisinde tartılamaz. Kim talip olur? Cevat Ekşi olmayacağına göre ,ısrarla ismi hep manşetlerde gezen, bildik daha önce gördüğümüz tanıdığımız Cumhur Genç yine ekipiyle beraber sahnede olacak gibi gözüküyor. Bu kardeş ve ekibinin dağ gibi sorunları olan Sakaryasporu, nasıl ayaklandırır? Bu gün ki koşullarda çok zor. Uğur Akkuş olur mu? Bilmiyoruz, tanımıyoruz, denenmemiş bir isim olarak neden olmasında, 300 kişilik kongre üyelerinin oylarını nasıl alır?. Şayet böylesi bir yarış olur, Cumhur Genç ve Uğur Akkuş yeşil kongre salonuna beraber gelirlerse, büyük adres olaya müdahil olmazsa ,bana göre Başkanlık için favori isim Cumhur Gençtir. Bir heves uğruna Sakaryaspor bir oraya bir buraya savrulur oldu. Yeni bir düşünce ,yeni bir yönetim resmi Yeşil Siyah eve lazımda ,bu değişime izin verilmiyor ki. Hep bildik hikaye, biz yazmaktan yorulduk, sizde okumaktan.
GÜNEŞMİ –LUCOSCUMU ?
İki hafta içinde Türk Milli takımını konuştuk. Bu süre içinde Hollanda ve Norveç galibiyetleri fırtına etkisi ile manşetlere taşındı. Litvanya beraberliği ağzımızın milli tadını biraz bozadaydı puan yolun başında hiçte küçümsenecek sonuç değildir. Bu süreç içinde alınan başarılı sonuçlarla Şenol Güneş parlatıldı. Bu ne kadar doğru? Kadrosundaki Milli değerler büyük ölçüde Avrupa’da forma giyen ,eskiden beri orada olan, daha sonra dışarıya giden oyunculardan oluşan kadroyu, terleyip toparlayan adamın adı gerçekten Şenol Güneş mi? Bana göre bu gün Avrupa kökenli oyuncuların içinden seçilip, milli forma giyen oyuncuların farkına ilk varan Teknik adamın ismi Mirceu Lucoskudur. Nereden biliyorum dersiniz, Türkiyede yabancı oyuncu şartının kabartılması sonrası takımlarda Türk oyuncu bulmak adına zorlanan Lucosku,soluğu dışardaki Türk asılı oyuncuları araştırmakta bulmuştur. Bu değerlendirmeden sonra Şenol Güneş Romen Teknik adamın attığı adımların içini iyi dolduran teknik adamdır. Şenol Güneş önüne konan yemeği iyi yapan futbol aşçısının ismidir. Sonuç artık Türk Milli takımı Avrupa’da herkes tarafından küçümsenen değil ,dikkate alınan bir ülke takımı olmuştur.
OH YAVRUM OH ( MİLLİ SERVET)
Bu ne be ,bu ne biçim milli duygu, bu ne biçim milli ödül. Millet açlıkla boğuşuyor, Ülke ekonomisi tepe taklak olmuş,TFF ye bakamısınız? Eğer doğruysa Hollanda ve Norveç galibiyetlerine oynayanlara 100 EURO,sonradan oyuna dahil olanlara 75 Bin EURO ,kadroya girenlere 50 bin EURO prim verilecekmiş. . Şaka gibi bir şey be. Bu değirmenin suyu nereden akıyor beyler?. Milli forma olmuş, Milli çıkar evi. Benim Liecteistain Milli takımında oynayan torunum şaşkın, bu ne be dede, emde Euro olarak maç başı prim, valla benim ağzımın suları aktı demez mi. Yahu arkadaş bunların hepsi zaten futboldan ihya olmuş oyuncular, bu prim neyin nesi? Valla bunları duydukça her gecen gün benim milli duygularım köreliyor. Daha hiçbir şey belli değil, Dünya kupasına gitmemiz garanti değil, daha topu topuna üç maç oynamışız .Sonu belli olmayan bir turnuva için futbolculara akıtılan para ,ah alır. Bu milli takım ve bu bu milli takımın başındakinden tutunda, oynayanlara kadar bu prim sistemi milletin, işsizlikten kırılan asgari ücretle bile iş bulamayanların gönlünü yaralar. Aylardır çalışmayan antrenörler, oynanmayan ligler, milyonlarca işsiz insanımızın olduğu bu süreçte, bu şartlarda daha yolun başında milli takıma akıtılan servet değerindeki maç başı primleri verenlere de, alanlara da hakkımı helal etmiyorum. Bakın bakalım dünya da böyle bir prim sistemi nerede var? Amatörlere para bulamayanlar, milli takımındaki teknik adamından tutunda, tüm kadroya dağıtılan parayı nereden buluyor? Böyle bir prim sistemi olmaz. Bu nedenle bu milli takım gittikçe cazibesini kaybediyor. Milli forma, milli özlem olmaktan çıkmış, millî gelir kapısı olmuş. Milli bir davayı parayla boğanlar ,hakkım varsa ben hakkımı helal etmiyorum. Umarım şu an ebediyette olan Metin Oktayların, Şeref hasların,Turgayların, Lefterlerin, Can Bartuların ,Basrilerin ,Naci Erdemlerin ,Yılmazların ,Baba Hakkıların kemikleri sızlamıştır. Biz biliyoruz ki onlar milli formayı milli duygularla hiçbir karşılık beklemeden sahada alınlarının son damlasına kadar mücadele eden Türk Futbolunun efsane isimleriydi. Ha unutmadan sıradan Litvanyayı 2-0 öne geçmelerine karşın yememelerinin karşılığında ne vereceksiniz bu milli kadroya.
UĞUR AKKUŞ NE YAPACAK ?
Sakaryasporun 16 Nisanda günün şartlarına göre hiçte demokratik olmayan, sağlık koşullarını tehdit adına, içinde birçok soru işaretlerini barın dırlan kongre günü yaklaşırken Uğur Akkuşun aday olması bu sefer kesin gibi. Sakaryasporla ismi anladığı günden beri , attığı hizmet adımlarının önü kesildiğine tanık olduğumuz Uğur Akkuş, 300 kişinin oy kullanacağı Genel Kuruldan, başkanlık vizesi alır veya almaz ,bu konuda bana gelen bilgilere göre Uğur Akkuş ,Halen Rizesporun başında olan Bülent Uygun görüşünde cebine koyarak ,şehirde yönetime alacağı isimlerle istişarelerde bulunup ,yönetim kadrosunu oluşturmak adına bayağı yol almış. Daha önce ben başkanlığa talibim diyen Hüdaverdi Bahadırın geri adım attığı kongre öncesi ,geriye kalan iki aday ismi 300 kişilik kongre üyelerinin önüne koyulacak. Hüdaverdi Bahadır bu gün ki şartlarda bir güçtür, bakalım bu gücünü olası yapılacak kongrede kimden yana kullanacak. İnce hesapların birlikte yol alacağı bu kongre bize göre hiçbir derde deva olmayacak bir yeşil Siyah kongre olarak tarihe geçmeye adaydır.
HAKEM EVİNDEYDİM
Hakemlik, Hakem hocalığı, Hakem sevgisi benim yaşam alanımda en değerli yeri işgal eder. O kutsal mabette yaşadığım acı tatlı anıları aldım futbol gönlüme koydum. Zaman, zaman yaşadıklarımı gönlümden çıkartır önüme koyarım. Gecen hafta içinde Hakem evinde yapılan seçime yakinen gözcülük ettim .Ahmet Öztürkün Başkanlık koltuğunu genç Jenerasyon temsilcilerinden Gürkan tekneciye teslim attığı anların içinde gezen hakem resmini, umutlu gözlerle izledim. İlk kez birlik beraberlik resminin, coronaya rağmen, Corono tehdine rağmen katılım yüzünün yoğunluğu hoş bir hakem resmini önüme koydu. Böylesine anlamlı günde, dostluk mesajları ile süslü Tek listelik seçim akşamında Divan Başkanı Ahmet kemiksizoğlunun daveti ile Hakem evi kürsüsünden konuşma fırsatı önüme kondu. N e konuştum ? İçimden geldiği gibi ,gayet doğal konuşmayla genç hakemlerle kucaklaşma hali bana farklı bir yaşam anı ikram etti. Eski Bir hakem evi büyüğü olarak bana kürsü ikramında bulunan, Dernek başkanlığı döneminde beni Dernekten ihraç edenlerin aksine, şahsımı hizmet plaketiyle onurlandıran Divan başkanı Ahmet kemiksizoğluna bu konuda ne kadar teşekkür etsem azdır. Ne yalan söyleyeyim Hakem evindeki seçim akşamı konukları önünde yaptığım konuşma hakemlikle ,Hakemlik sevgisiyle yüklü bedenimde hoş bir duyguyu kalbimin önemli bir köşesine taşıdı.
KLASMAN VEBÖLGE EŞİTLİĞİ
Hakem evinde Gürkan Tekneci Başkanlığındaki yeni yönetim, ilk icraatını seçim günü üyeleriyle paylaştı ve yeni karar oy birliği ile alındı. Daha önce klasman ve bölgede görevli hakem ve gözlemcilerden alınan yüzde 10 luk Dernek payı yüzde 5 çekildi. Genel kurulun okey verdiği bu yeni aidet düzenine ben olsaydım parmak kaldırmazdım. Soruyorum size, Allah versin dünyaları kazanan Atilla Karaoğlan la beraber ,Ulusalda düdük çalan , yardımcı hakem olarak Profesyonel dünyada gezenler , bölgede görev yapan üç kuruşa beş kuruşa düdük çalan ,bayrak çeken Amatör hakemler nasıl aynı kefeye konur? Bu adil bir anlayış değildir, bu adil olmayan uygulamadan nasıl dönülür bilmem, benim bildiğim bir şey var aidat konusunda her kesi aynı kefe içinde ağırlamak, her hakem önüne konulan yüzde beşlik aidat uygulaması gönül almamış ,gönül kırıcı olmuştur. Efendim bu haftalıkta benden bu kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun. NOT Bu konuyla ilgili Pazartesi köşeme açıklama geldi. Neden böyle olduğu yolunda yapılan değerlendirme, Neden genel kurula farklı bir isim yazılmadığı konusunda bilgilendim. Bu bilgi bende kalmayacak haftaya size ileteceğim.
OH YAVRUM OH ( MİLLİ SERVET)
Bu ne be, bu ne biçim milli duygu, bu ne biçim milli ödül. Millet açlıkla boğuşuyor, Ülke ekonomisi tepe taklak olmuş TFF ye bakamısınız? Hollanda ve Norveç galibiyetlerine oynayanlara 100 EURO,sonradan oyuna dahil olanlara 75 Birn EURO ,kadroya girenlere 50 bin EURO . Şaka gibi bir şey be. Bu değirmenin suyu nereden akıyor be. Milli forma olmuş Milli çıkar evi. Benim Liecteistain Milli takımında oynayan torunum şaşkın ,bu ne be dede, hemde Euro olarak maç başı prim valla benim ağzımın suları aktı demez mi. Yahu arkadaş bunların hepsi zaten futboldan ihya olmuş oyuncular ,bu prim neyin nesi, valla benim milli duygularım köreldi. Daha hiçbir şey belli değil, sonu belli olmayan bir turnuva için futbolculara akıtılan para ,ah alır.Bu milli takım ve bu bu milli takımın başındakinden tutunda oynayanlara kadar bu prim sistemi milletin ,işsizlikten kırılan asgari ücretle bile iş bulamayanların gönlünüm yaralar. Aylardır çalışmayan antrenörler, oynanmayan ligler, milyonlarca işsiz insanımızın olduğu bu süreçte bu şartlarda daha yolun başında milli takıma akıtılan servet değerindeki maç başı primleri verenlere de, alanlara da hakkımı helal etmiyorum. Bakın bakalım dünya da böyle bir prim sistemi nerede var. Amatörlere para bulamayanlar milli takımın a dan bütün kadrosuna dağıtılan parayı nereden buluyor? Böyle bir prim sistemi olmaz. Bu nedenle bu milli takım gittikçe cazibesini kaybediyor. Milli forma ,milli özlem olmaktan çıkmış, millî gelir kapısı olmuş. Milli bir davayı parayla boğanlar, hakkım varsa ben hakkımı helal etmiyorum. Umarım şu an ebediyeytte olan Metin Oktayların, Şeref hasların, Turgayların, Lefterlerin, Can Bartuların, Basrilerin ,Naci Erdemlerin ,Yılmazların ,Baba Hakkıların kemikleri sızlamıştır. Biz biliyoruz ki onlar milli formayı milli duygularla hiçbir karşılık beklemeden sahada alınlarının son damlasına kadar mücadele eden Türk Futbolunun efsane isimleriydi. Ha unutmadan sıradan Litvanyayı 2-0 öne geçmelerine karşın yememelerinin karşılığında ne vereceksiniz bu milli kadroya.
GS YÖNETİMİ DEĞİL KONGRE ÜYELERİ AYAKLANDI
Gecen bu sütunlarda kadın haklarını içeren, Uluslararası sözleşmeden saray imzası ile çekilmelerinin ardından kadınlar büyük tepki gösterirken FB yönetim olarak bu karara tepki koyan yazılı açıklamayı kamuoyu ile paylaştı. Ayşenur Aslanın programına bu konuyla ilgili bağlanan Fikret Bila ,ben BJK taşlıyım ama Sezar’ın hakkını sezara vermek gerek Türkiye’nin ,Cumhuriyetin sorunlarına ilk tepki veren kulüp olarak FB yi kutlarım dedi ve ekledi, umarım Beşiktaş ve Galatasaray’da aynı tepkiyi verirdi dedi ama onlardan ses çıkmadı. Sanırız sesleri kısıldı. Beşiktaş adına çarşının duruşu,GS adına yönetimin değil ama kongre üyelerinin ses vermesi, gün gelecek bu ülkede konuşulacak. Biliyor musunuz bu sözleşmenin iptalinden sonra kadınlara yönelik şiddet, öldürme olayları insafsızca devam etti. En fazla oyu kadınlardan aldığını bildiğimiz, kadınlar siz neredesiniz?
BİZİM GAZETEDEN ( İNSAN SAĞLIĞIMI,KONGREMİ ÖNEMLİ?)
Tabiki insan sağlığı ,tatbiki koltuk önemli değil gibi gözükse de, günün Türkiye’sinde bunlar ters yüz edildiğinden, neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünemez olduk. Coronoyla mücadelede sınıfta kalan günün iktidarı her alanda teklerken, bu alan dada tekliyor. Kafaları o kadar karışık ki nereye el atsalar ellerinde patlıyor. Bu nedenle de Corono tedbirleri kapsamında kongrelere müsaade ederkende, doğru düşünemiyorlar. Bitmek üzere olan sezonda illa kongre inadı, illa başka bir yönetim arayışı inanın hiçte şık durmuyor.
PARASI OLAN GELSİN
Evet parası olan gelsin. Bu kongre illa yapılacaksa parası olan belediyeden gelen desteğe muhtaç kişiler bu işten elini ayağını çeksin. Bunu bende değil gazetem Bizim Sakarya’nın Pazartesi sayfası söylüyor. Doğruda söylüyor. Bu gün ismi geçenlerden Cumhur Genci gördük. Parası var mı? Parayla dinin imanın kimde olduğu bilinmez destelerde, bu işin evveliyatı var. Öyleyse geriye Uğur Akkuş kalıyor. Uğur Akkuş para verecekse ,Belediye kapısına para için uğramayacaksa ,kendine güveniyorsa ,bu yol ona açılıyorsa buyursun gelsin.
HAFTANIN DÖRTLÜĞÜ
Bu dörtlük bir dostun yaşama vedası sonrası Ergün Özkanın işyerindeki odasının duvarına yazıldı . Ben oradan aldım benim sofranın üstüne koydu. Çok güzel bir anlatım, çok şey ifade ettiği için izninizle bu dörtlüğü büyük harflerle yazarak sizinle paylaşacağım. ASIL MARİFET BULUTTAYDI AMA, HERKES YAĞMURA ŞİİR YAZDI: Rahmetli Selçuk Gedikliye sevgilerimle . Ruhun şad olsun büyük Atatürkcü, Büyük Sosyal Demokrat, sosyal demokrasinin yol alması için yıllarca uğraş veren büyük dava arkadaşım. Bu gün bu ilde Selçuk Gediklilere, Ünal Ozanlara dünden daha fazla ihtiyaç var.