SATSO 31. Meslek Komitesi: “Teknokentlere Desteklerin Kaldırılması AR-GE ve Ekonomiye Zarar Verir”
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde faaliyet gösteren, çoğunluğunu bilişim ve telekomünikasyon sektörüyle ilişkili üyelerin oluşturduğu 31. Meslek Komitesi Üyeleri, gündemde olan Teknokentlerde faaliyet gösteren firmalara yönelik sağlanan vergi avantajları, destek ve teşviklerin kaldırılmasına yönelik gelişmeleri değerlendirdi.
Komite Üyelerinin SATSO hizmet binasında gerçekleştirdiği son aylık olağan toplantısının ana gündemini oluşturan bu gelişmenin özellikle Teknopark/Teknokentlerde faaliyet gösteren yazılım sektörünün zarar göreceğine vurgu yapıldı ve ciddi bir katma değer sağlayan, ihracat başarısı gösterilen bu sektöre yönelik desteklerin azaltılması değil aksine artması gerektiğine yönelik açıklamada bulunuldu.
11 Bin Şirket, 100 Bin İstihdam
31. Meslek Komitesi adına konuyu değerlendiren Komiteden Meclis Üyesi Necmettin Kırık şunları dile getirdi: “Teknokentler araştırma-geliştirme yapacak firmalara kiralanarak firmaların büyümesini teşvik edici düzenlemelerle desteklendiği alanlardır. Yıllardır bu yöntem nice firmalarımızın büyümesine, ülkemize katma değerli ekonomik güç kazandırılmasına vesile olmuştur. 2001 yılında başlayan süreçte bugün 102 adet teknopark/teknokent bünyesinde 11 bine yakın şirket ve 100 binden fazla istihdam sağlanmaktır.
Yazılım Bir Güçtür
Son günlerde, gündemde yer alan yeni vergi paketi çalışmalarında bilişim ve yazılım sektörünü ilgilendiren “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Teknoparklar, AR-GE ve Tasarım Merkezlerinde kazanç istisnasının kaldırılması ve de AR-GE personeline uygulanan ücret istisnasına üst limit getirilmesi” gelişmelerini üzülerek takip ediyoruz. Yazılım sektörü tüm dünyada trilyonlarca dolarlık devasa bir ekonomiye sahip ve devletler için de ekonomik büyümede vazgeçilmez güç konumuna gelmiş önemli bir etmendir. Sadece ticari değil kamunun ve ülke güvenliğinin en önemli bir bileşeni haline gelmiştir. Yazılım sadece ekonomik bir tercih değil aynı zamanda önemli bir güç de sağlamaktadır.
Artık yazılımın her elektronik araç ve aletin çalışmasında bu denli önemli olduğu günümüzde bizler yazılımcı yetiştirmenin önemi kavramış sektör temsilcisi olarak yeni yazılımcılar yetişmesi için çabalıyor, beyin göçünü durdurmak için uğraşıyoruz. Bu gelişmeyle birlikte firma ve çalışanlarının elde ettikleri bu kazanç istisnasına yönelik sınırlamanın, sektördeki beyin göçünü hızlandıracağı, nitelikli insan gücü kaybına yol açacağı endişe ve kaygısı yaşanmaktadır.
Bugün Türkiye yazılım konusunda çok önemli bir konumda ve kendi ayaklarının üzerinde duruyor, yazılımcılarıyla dünyanın her ülkesine hizmet ihracatı yapıyor. Bu gücün ve ekosistemin devamı temel taşlarından biri AR-GE faaliyetlerinin daha fazla desteklenmesidir.
Beyin Göçünün Yanında Şirketleri de Kaybederiz
Yeni vergi paketinde yer alan bu gelişmeler teknoloji ekosistemine ve Türkiye’nin her alandaki teknolojik gelişimine ve 1980’lerden bu güne kadarki tüm kazanımlara ciddi hasar verir. Yazılımcı beyin göçü veren ülke konumundan bir de nitelikli şirketlerini yurtdışına kaybeden ülke olabiliriz. Yazılım konusunda dışa bağımlı olabiliriz.
Yazılım sektörü ülkemiz için bir ihtiyaç ya da sektörel bir kazanç gözüyle bakılabilecek bir şey değildir; bir beka meselesidir. Kontrol edemediğiniz ve kodu sizde olmayan hiç bir şey sizin değildir. Yazılım sektörüne ve AR-GE çalışmalarına verilen desteklerin geri dönüş kazancı çok daha fazla olacaktır.
